BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YOLSUZLUKLA MÜCADELE SÖZLEŞMESİ
Bu Sözleşmeye Taraf Devletler;
Demokrasinin kurum ve değerlerini, etik değerleri ve adaleti zayıflatan, sürdürülebilir
kalkınmayı ve hukukun üstünlüğünü tehlikeye sokan yolsuzluğun toplumların istikrar ve
güvenliğine yönelttiği sorun ve tehditlerin ciddiyetinin endişesini taşıyarak,
Karapara aklama dâhil olmak üzere,
özellikle örgütlü suçlar ve ekonomik suçlar gibi diğer
suç türleri ile
yolsuzluk arasındaki bağlantıdan da endişe duyarak,
Devlet kaynaklarının önemli bir bölümünü teşkil edecek boyutta varlıkların konu olduğu
ve
Devletlerin siyasî istikrar ve sürdürülebilir kalkınmasını tehdit eden yolsuzluk vakaları
hakkında da endişe duyarak,
Yolsuzluğun artık yerel bir mesele olmayıp, bütün toplum ve ekonomileri etkileyen,
önlenmesi ve kontrol altına alınması için uluslararası işbirliğini zorunlu kılan bir sınıraşan
olgu olduğu inancını taşıyarak,
Yolsuzlukla etkin mücadele edilmesi ve yolsuzluğun önlenmesi için kapsamlı ve çok
yönlü bir yaklaşımın gerekli olduğuna inanarak,
Teknik yardımın mevcudiyetinin, kapasite
geliştirmeyi ve kurumsal yapılanmayı da sağlamak suretiyle,
Devletlerin yolsuzluğu önleme
ve yolsuzlukla etkin mücadele etme güçlerinin artırılmasında önemli bir rol oynayabileceği
inancını da taşıyarak,
Haksız olarak kişisel servet edinmenin özellikle demokratik kurumlara, ulusal
ekonomilere ve hukukun üstünlüğü ilkesine zarar vereceğine inanarak,
Haksız olarak edinilmiş varlıkların uluslararası transferlerinin daha etkin bir biçimde
önlenmesi, tespit edilmesi, caydırılması ve varlıkların geri verilmesi konusunda uluslararası
işbirliğinin güçlendirilmesi kararlılığını taşıyarak,
Mülkiyet hakkını karara bağlayacak hukuk davaları veya idarî davalar ile ceza davalarında
temel hukuka uygunluk ilkelerini kabul ederek,
Yolsuzluğun önlenmesi ve ortadan kaldırılmasının bütün Devletlerin ortak yükümlülüğü
olduğunu ve bu alandaki çabaların etkili olması amacıyla,
sivil toplum, hükümet-dışı
kuruluşlar ve yerel toplum örgütleri gibi kamu sektörü dışındaki birey ve grupların da destek
ve katkıları ile her bir Devletin diğeri ile işbirliği yapmasının zorunlu olduğunu hatırda
tutarak,
Kamusal işlerin ve kamu malvarlığının düzgün yönetimi, adil olma, sorumluluk ve yasa
önünde eşitlik ilkelerini ve dürüstlüğü koruma ve yolsuzluğu reddetme kültürünün
geliştirilmesi ihtiyacını da hatırda tutarak,
Suçun Önlenmesi ve Ceza Adaleti Komisyonu ile Birleşmiş Milletler Uyuşturucu
Maddeler ve Suç Ofisinin, yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele alanındaki
çabalarını takdir ederek,
Afrika Birliği, Avrupa Konseyi, Gümrük İşbirliği Konseyi (Dünya Gümrük Örgütü olarak
da tanınır), Avrupa Birliği, Arap Ligi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ve Amerikan
Devletleri Örgütü dâhil olmak üzere, bu alanda diğer uluslararası ve bölgesel örgütlerin
yürüttükleri çalışmaları hatırda tutarak,
Amerikan Devletleri Örgütü tarafından 29 Mart 1996 tarihinde kabul edilen, Amerikan
Devletleri Arasında Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi; Avrupa Birliği Konseyi tarafından 26
Mayıs 1997 tarihinde kabul edilen, Avrupa Toplulukları Görevlerini ya da Avrupa Birliği Üye
Devlet Görevlilerini Kapsayan Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi; Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü tarafından 21 Kasım 1997 tarihinde kabul edilen Uluslararası Ticarî
İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi; Avrupa
Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 27 Ocak 1999 tarihinde kabul edilen Yolsuzluğa Karşı
Ceza Hukuku Sözleşmesi; Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 4 Kasım 1999
tarihinde kabul edilen Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi ve Afrika Birliği Devlet ve
Hükümet Başkanları tarafından 12 Temmuz 2003 tarihinde kabul edilen Afrika Birliği
Yolsuzluğun Önlenmesi ve Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesini takdirle not ederek,
Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesinin 29 Eylül 2003
tarihinde yürürlüğe girişinden memnuniyet duyarak,
Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:
BÖLÜM I
GENEL HÜKÜMLER
Madde 1
Amaç
Bu Sözleşmenin amaçları:
a) Yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadelenin daha etkin ve verimli kılınmasına
yönelik önlemlerin teşvik edilmesi ve güçlendirilmesi;
b) Varlıkların geri alınması dâhil olmak üzere, yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla
mücadelede uluslararası işbirliği ve teknik yardımlaşmanın teşvik edilmesi, kolaylaştırılması
ve desteklenmesi;
c) Dürüstlüğün, hesap verilebilirliğin ve kamusal işler ile kamu mallarının düzgün
yönetiminin teşvik edilmesidir.
Madde 2
Terimler
Bu Sözleşmenin amaçları bakımından:
a) "Kamu görevlisi": i) kıdemi göz önüne alınmaksızın, atanmış veya seçilmiş, sürekli
veya geçici, ücretli veya ücretsiz, bir Taraf Devletin yasama, yürütme, adlî veya idarî bir
görevinde bulunan herhangi bir kişi; ii) bir Taraf Devletin iç hukukunun ilgili alanında
uygulanan şekliyle, bir kamu kurumu veya bir kamu teşebbüsü de dâhil olmak üzere, bir
kamu görevi ifa eden veya bir kamu hizmeti gören diğer bir kişi; iii) bir Taraf Devletin iç
hukukunda "kamu görevlisi" olarak tanımlanmış diğer kişileri ifade eder. Bununla birlikte, bu
Sözleşmenin II. bölümünde yer alan bazı özel önlemler nedeniyle "kamu görevlisi", bir Taraf
Devletin iç hukukunda tanımlandığı ve iç hukukun ilgili alanında uygulandığı şekliyle bir
kamu görevi ifa eden veya kamu hizmeti gören kişi anlamına gelebilir.
b) "Yabancı kamu görevlisi", yabancı bir ülkenin yasama, yürütme, adlî veya idarî bir
organında görev yapan, seçilmiş veya atanmış herhangi bir kişi; ve bir kamu kurumu veya
kamu teşebbüsü de dâhil olmak üzere, yabancı bir ülke adına kamu görevi ifa eden herhangi
bir kişi anlamına gelir.
c) "Uluslararası kamu kuruluşu görevlisi", bir uluslararası memur veya böyle bir kuruluş
tarafından o kuruluş adına hareket etmeye yetkili kılınmış herhangi bir kişi anlamına gelir.
d) "Malvarlığı", maddî veya gayri maddî, taşınır veya taşınmaz, somut veya soyut her
türlü varlık ve bu tür varlıklara ilişkin tasarruf hakkını veya menfaati tevsik eden yasal
belgeler veya araçlar anlamına gelir.
e) "Suç geliri", bir suçun işlenmesinden kaynaklanan veya doğrudan ya da dolaylı olarak
elde edilen malvarlığı anlamına gelir.
f) "Dondurma" ya da "el koyma", bir mahkeme ya da diğer yetkili makamın emrine
dayanılarak, malvarlığının transfer, dönüştürme, tasarruf veya hareketinin geçici olarak
yasaklanması ya da malvarlığının muhafaza veya kontrolünün geçici olarak üstlenilmesi
anlamına gelir.
g) "Müsadere", uygulanabildiği hallerde belirli bir hakkın kaybını da kapsayan,
malvarlığının bir mahkeme ya da diğer yetkili makamın emriyle sürekli olarak yitirilmesi
anlamına gelir.
h) "Öncül suç", işlenmesi sonucunda elde edilen gelir, bu Sözleşmenin 23 üncü
maddesinde tanımlanan bir suçun konusu olabilecek herhangi bir suç anlamına gelir.
i) "Kontrollü teslimat", bir suçun soruşturulması ve suçun işlenmesine karışmış kişilerin
kimliklerinin tespiti amacıyla, yetkili makamların bilgisi ve gözetimi altında, yasadışı veya
şüpheli sevkıyatın bir veya daha fazla Devletin ülkesinden dışarı çıkmasına, içinden
geçmesine veya içeri girmesine izin verilmesi tekniğidir.
Madde 3
Kapsam
1. Bu Sözleşme, hükümlerine uygun olarak, yolsuzluğun önlenmesi, soruşturulması,
kovuşturulması ve bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin
dondurulması, bunlara el konulması, müsaderesi ve iadesine uygulanır.
2. Bu Sözleşmenin uygulanması amacıyla, aksi belirtilmediği sürece, Sözleşmede yer alan
suçların devletin malvarlığına zarar veya ziyan vermiş olması gerekli değildir.
Madde 4
Egemenliğin Korunması
1. Taraf Devletler, bu Sözleşmedeki yükümlülüklerini, Devletlerin egemen eşitliği, ülke
bütünlüğü ve diğer Devletlerin içişlerine karışmama ilkelerine uygun bir biçimde yerine
getireceklerdir.
2. Bu Sözleşmedeki hiçbir hüküm, bir Taraf Devlete, bir diğer Devletin ülkesi içinde,
diğer Devletin iç hukukunun münhasıran kendi makamları için saklı tuttuğu yargı yetkisini
kullanma ve işlevleri icra etme yetkisi vermeyecektir.
BÖLÜM II
ÖNLEYİCİ TEDBİRLER
Madde 5
Yolsuzluğa Karşı Önleyici Politikalar ve Uygulamalar
1) Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, toplumsal katılımı
teşvik eden ve hukukun üstünlüğü, kamusal işlerin ve kamu mallarının düzgün yönetimi,
dürüstlük, saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkelerini yansıtan, etkin ve eşgüdümlü
yolsuzlukla mücadele politikaları geliştirecek, uygulayacak ya da sürdürecektir.
2) Her Taraf Devlet, yolsuzluğun önlenmesi amacıyla etkin uygulamaları oluşturmak ve
teşvik etmek için çaba gösterecektir.
3) Her Taraf Devlet, ilgili yasal mevzuatını ve idarî önlemlerini, yolsuzlukla mücadele ve
yolsuzluğun önlenmesine yönelik yeterliliklerini tespit etmek amacıyla düzenli aralıklarla
değerlendirmeye almak için gayret gösterecektir.
4) Taraf Devletler, uygun olduğu ölçüde ve hukuk sistemlerinin temel ilkelerine uygun
olarak, bu maddede belirtilen önlemleri teşvik etmek ve geliştirmek için birbirleriyle ve ilgili
uluslararası ve bölgesel örgütlerle işbirliği yapacaklardır. Bu işbirliği, yolsuzluğun
önlenmesini amaçlayan uluslararası program ve projelere katılımı kapsayabilir.
Madde 6
Yolsuzluğa Karşı Önleyici Birim ya da Birimler
1) Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak;
a) Bu Sözleşmenin 5 inci maddesinde belirtilen politikaları uygulamak ve uygun olan
hallerde, bu politikaların uygulanmasını kontrol ve koordine etmek;
b) Yolsuzluğun önlenmesi hakkında bilgiyi artırmak ve yaymak,
suretiyle veya benzer yollarla yolsuzluğu önleyen uygun birim ya da birimleri
oluşturacaktır.
2) Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, bu maddenin 1 inci
fıkrasında belirtilen birim ya da birimlere, görevlerini etkin bir biçimde ve gereksiz etkilerden
uzak olarak yerine getirebilmeleri için gerekli özerkliği tanıyacaktır. Gerekli maddî kaynaklar
ve uzman personel ile bu personelin görevini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu eğitim
sağlanmalıdır.
3) Her Taraf Devlet, yolsuzluğun önlenmesi amacına yönelik özel önlemlerin
geliştirilmesi ve uygulanmasında diğer Taraf Devletlere yardım edebilecek makam veya
makamların isim ve adreslerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildireceklerdir.
Madde 7
Kamu Sektörü
1) Her Taraf Devlet, uygun olan hallerde ve hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun
olarak, memurların ve uygun olan hallerde, seçimle gelmeyen diğer kamu görevlilerinin
istihdamı, çalıştırılması, terfileri ve emeklilikleri için:
a) Verimlilik ve saydamlık ilkeleri ile liyakat, eşitlik ve yetenek gibi nesnel kıstaslara
dayalı,
b) Özellikle yolsuzluğa müsait kamu görevleri için görevlilerin seçim ve eğitimi ile uygun
olan hallerde, bu görevlilerin diğer görevlere rotasyonuna yönelik yeterli usulleri kapsayan,
c) Taraf Devletin ekonomik kalkınmışlık düzeyini dikkate alarak, yeterli ücret ve adil
maaş dereceleri geliştiren,
d) Kamu görevlilerinin, kamu görevlerinin doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde ifasının
gereklerini yerine getirebilmelerini sağlayacak ve onları, görevlerinin ifasının özünde mevcut
olan yolsuzluk riski hakkında bilinçlerinin geliştirilmesine yönelik, uygulanabilir alanlarda
davranış ilke ve standartlarına da atıfta bulunabilen, özel ve uygun eğitim ile donatacak
öğretim ve eğitim programlarını teşvik eden,
sistemleri kabul etmek, uygulamak ve güçlendirmek için çaba sarf edeceklerdir.
2) Her Taraf Devlet ayrıca, bu Sözleşmenin amaçları ile uyumlu ve iç hukukunun temel
ilkelerine uygun olarak, kamu görevleri için adaylık ve seçim ile ilgili kıstasları belirlemek
üzere uygun yasal ve idarî önlemleri kabul etmeyi değerlendirecektir.
3) Her Taraf Devlet ayrıca, bu Sözleşmenin amaçları ile uyumlu ve iç hukukunun temel
ilkelerine uygun olarak, kamu görevleri için seçilecek adayların finansmanında ve
uygulanabilen hallerde, siyasî partilerin finansmanında saydamlığı artıracak uygun yasal ve
idarî önlemleri almayı değerlendirecektir.
4) Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, saydamlığı teşvik edici
ve çıkar çatışmalarını önleyici sistemleri kabul etmek, korumak ve güçlendirmek için çaba
sarf edecektir.
Madde 8
Kamu Görevlileri İçin Davranış İlkeleri
1) Her Taraf Devlet, yolsuzlukla mücadele amacıyla, hukuk sisteminin temel ilkelerine
uygun olarak, kamu görevlileri arasında, diğerlerinin yanı sıra dürüstlüğü, doğruluğu ve
sorumluluğu geliştirecektir.
2) Her Taraf Devlet, kendi kurumsal ve hukuk sistemi çerçevesinde, kamu görevlerinin
doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde yerine getirilmesi için davranış ilke ve standartlarını
uygulamaya özellikle çaba sarf edecektir.
3) Her Taraf Devlet, bu madde hükümlerinin uygulanması amacıyla, uygun olan hallerde
ve hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, 12 Aralık 1996 tarih ve 51/59 sayılı BM
Genel Kurul Kararına Ek Kamu Görevlileri Uluslararası Davranış ilkeleri gibi bölgesel,
bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin ilgili çalışmalarını dikkate alacaktır.
4) Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kamu görevlilerinin
görevlerini ifa ederken farkına vardıkları yolsuzluk vak'alarını ilgili makamlara rapor
etmelerini kolaylaştıracak önlemleri almayı ve sistemleri kurmayı da değerlendirecektir.
5) Her Taraf Devlet, uygun olan hallerde ve iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak,
kamu görevlilerini, diğerlerinin yanı sıra, kamu görevlerinin ifasına ilişkin olarak bir çıkar
çatışması yaratabilecek nitelikteki meslek dışı faaliyetlerini, işlerini, yatırımlarını, mal
varlıklarını ve aldıkları hediye veya edindikleri faydaları ilgili makamlara bildirmeye zorunlu
kılacak önlemleri almaya ve sistemleri kurmaya çaba sarf edecektir.
6) Her Taraf Devlet, bu maddeye uygun olarak tahsis edilen ilke ve standartları ihlal eden
kamu görevlilerine karşı, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, disiplin önlemlerini
veya diğer önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 9
Kamu Alımları ve Kamu Maliyesinin Yönetimi
1. Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, diğerlerinin yanı sıra
yolsuzluğun önlenmesinde de etkili olan, saydamlığa, rekabete ve karar alma sürecinde
nesnellik ölçütüne dayalı uygun tedarik sistemlerini kurmak için gerekli adımları atacaktır. Bu
sistemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki hususlara dayanacak ve tatbikatta uygun eşik
değerleri dikkate alabilecektir:
a) Potansiyel ihale katılımcılarının ihale tekliflerini hazırlamalarına ve sunmalarına
yeterince zaman tanıyacak biçimde, ihale davetlerine ve ilgili sözleşme şartlarına ilişkin
olanlar dâhil olmak üzere, alım usulleri ve sözleşmeler hakkındaki bilgilerin kamuya
duyurulması;
b) Seçim, ihale ölçütleri ve teklif kuralları dâhil olmak üzere, ihaleye katılım şartlarının
önceden belirlenmesi ve yayımlanması;
c) Kuralların veya usulün doğru olarak uygulandığını sonradan teyit etmeyi kolaylaştırmak
amacıyla, kamu alım kararlarında nesnel ve önceden belirlenmiş ölçütlerin kullanılması;
d) Bu fıkra uyarınca ihdas edilen kurallara veya usule uyulmaması halinde, yasal müracaat
hakkını sağlamak üzere, etkili bir itiraz sistemini de içeren etkili bir dâhili yeniden inceleme
sisteminin oluşturulması;
e) Uygun olan hallerde, kamu alımından sorumlu personele yönelik olarak, belli kamu
alımlarına ilişkin menfaat beyanı, personeli değerlendirme usulü ve eğitim şartları gibi
konuları düzenlemek üzere önlem alınması.
2) Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, kamu maliyesinin
yönetiminde saydamlığı ve hesap verilebilirliği geliştirmek için uygun önlemleri alacaktır. Bu
önlemler, diğerlerinin yanı sıra;
a) Ulusal bütçenin kabul usulünü,
b) Gelir ve giderlere ilişkin raporların zamanında hazırlanmasını,
c) Bir muhasebe ve denetim standartları sistemini ve gereken gözetimi,
d) Etkili ve verimli bir risk yönetimi ile dâhili kontrol sistemlerini; ve
e) Uygun olan hallerde, bu fıkrada belirtilen koşullara uyulmaması durumunda düzeltici
önlemleri kapsayacaktır.
3) Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kamu gelir ve
giderlerine ilişkin muhasebe defterlerinin, kayıtların, malî raporların ve diğer belgelerin doğru
tutulmasını sağlamak ve bu belgelerin tahrifini önlemek için gerekli hukukî ve idarî önlemleri
alacaktır.
Madde 10
Kamuya Rapor Verme
Her Taraf Devlet, yolsuzlukla mücadelenin gereğini dikkate alarak, iç hukukunun temel
ilkelerine uygun biçimde ve uygun olan hallerde, örgütlenmesi, işleyişi ve karar alma süreci
dâhil olmak üzere, kamu yönetiminde saydamlığı artırmak için gerekli önlemleri alacaktır. Bu
önlemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdakileri içerebilir:
a) Toplum bireylerinin, uygun olan hallerde, kamu yönetiminin örgütlenmesi, işleyişi ve
karar alma süreci hakkındaki bilgileri, ve özel yaşamın ve kişisel bilgilerin korunmasına özen
göstererek, toplum bireylerini ilgilendiren kararlara ve yasal düzenlemelere ilişkin bilgileri
edinmelerine olanak tanıyacak usul ve düzenlemelerin kabul edilmesi;
b) Uygun olan hallerde, kamunun karar vermeye yetkili makamlara ulaşmasını
kolaylaştırmak üzere idarî usullerin basitleştirilmesi; ve
c) Kamu yönetimindeki yolsuzluk riskleri hakkında düzenli aralıklarla hazırlanacak
raporları da kapsayabilecek bilgilerin yayımlanması.
Madde 11
Yargı ve Kovuşturma Hizmetlerine İlişkin Önlemler
1) Her Taraf Devlet, yargının bağımsızlığını ve yolsuzlukla mücadele alanındaki önemli
rolünü hatırda tutarak, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun biçimde ve yargı
bağımsızlığını zedelemeden, dürüstlüğü güçlendirmek ve yargı mensupları arasında
yolsuzluğa fırsat verecek durumları önlemek için önlemler alacaktır. Bu önlemler, yargı
mensuplarının davranış kurallarını içerebilir.
2) Bu maddenin 1 inci fıkrası uyarınca alınanlarla aynı etkideki önlemler, Taraf
Devletlerin yargısının bir parçasını oluşturmayan, ancak yargı hizmetlerine benzer
bağımsızlığa sahip olan kovuşturma hizmetleri için kabul edilebilir ve uygulanabilir.
Madde 12
Özel Sektör
1) Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, yolsuzluğun özel sektöre
sirayetini önlemek ve özel sektörde muhasebe ve denetim standartlarını yükseltmek amacıyla
önlemler alacak ve uygun olan hallerde, bu önlemlerin ihlaline karşı etkin, orantılı ve
caydırıcı hukukî, idarî ve cezaî yaptırımlar getirecektir.
2) Bu amaçlara ulaşmak için alınacak önlemler, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdakileri
içerebilir:
a) Yasa uygulayıcı kurumlar ile ilgili özel kuruluşlar arasında işbirliğinin geliştirilmesi;
b) Ticarî faaliyetlerin ve ilgili bütün mesleklerin doğru, onurlu ve düzgün bir biçimde
yürütülmesi, çıkar çatışmalarının önlenmesi ve ticarî işletmelerin kendi aralarında ve Devlet
ile akdî ilişkilerinde iyi ticarî uygulamaların kullanımının geliştirilmesine yönelik davranış
ilkeleri dâhil olmak üzere, ilgili özel kuruluşların dürüstlüğünü korumaya yönelik standart ve
usullerin geliştirilmesinin teşvik edilmesi;
c) Uygun olan hallerde, şirketlerin kuruluşu aşamasında ve yönetiminde yer alan tüzel ve
gerçek kişilerin kimliklerine ilişkin önlemleri de içerecek şekilde, özel kuruluşlar arasında
saydamlığın artırılması;
d) Kamu kurumlarınca ticarî faaliyetler için verilen lisans ve yardımlara ilişkin kurallar da
dâhil olmak üzere, özel kuruluşları düzenleyen usullerin kötüye kullanılmasının önlenmesi;
e) Önceden yürüttükleri veya idarecisi oldukları görevleri yeni faaliyetleri veya yeni işleri
ile doğrudan ilişkili olan eski kamu görevlilerinin, görevlerinden istifa ettikten veya emekli
olduktan sonra, uygun biçimde ve makul bir süre için mesleki faaliyetlerine veya özel
sektörde istihdam edilmelerine kısıtlama getirilmesi yoluyla çıkar çatışmalarının önlenmesi;
f) Yapı ve büyüklüklerini dikkate alarak, özel girişimlerin, yolsuzluk faaliyetlerinin fark
edilmesi ve önlenmesine yardımcı olacak yeterli iç denetim yollarına sahip olmasının ve bu
özel girişimlerin muhasebe kayıtlarının ve gerekli malî raporlarının uygun denetim ve tasdik
usullerine tâbi olmasının sağlanması.
3) Yolsuzluğun önlenmesi amacıyla her Taraf Devlet, defter ve kayıtların tutulmasına,
malî raporların beyan edilmesine ve muhasebe ve denetleme standartlarına ilişkin kanun ve
tüzüklerine uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçlardan herhangi
birisinin işlenmesi amacına yönelik aşağıdaki eylemleri yasaklayacaktır:
a) Kayıt dışı hesap tutulması;
b) Kayıt dışı veya yeterince tespit edilmemiş işlemler yapılması;
c) Var olmayan gider kaydı tutulması;
d) Konusu çarpıtılarak borç kaydedilmesi;
e) Sahte belge kullanımı; ve
f) Muhasebe belgelerinin kasıtlı olarak yasanın öngördüğü süreden evvel imhası.
3) Hiçbir Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 15 inci ve 16 ncı maddelerine uygun olarak ihdas
edilmiş suçların kurucu unsurlarından biri olan rüşvet niteliğindeki giderlerin ve uygun olan
hallerde, yolsuzluğu kolaylaştıran diğer giderlerin vergiden mahsup edilebilmesine izin
vermeyecektir.
Madde 13
Toplumsal Katılım
1) Her Taraf Devlet, olanakları ölçüsünde ve iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak,
yolsuzlukla mücadelede, yolsuzluğun önlenmesinde ve yolsuzluğun varlığı, nedenleri,
boyutları ve yönelttiği tehdit hakkında toplumsal bilinci yükseltmek amacıyla sivil toplum,
hükümet dışı kuruluşlar ve yerel toplum örgütleri gibi kamu sektörü dışındaki bireylerin ve
grupların aktif katılımını geliştirmek için uygun önlemleri alacaktır. Bu katılım aşağıdaki
önlemlerle güçlendirilmelidir:
a) Kamunun karar alma sürecine katkısının teşvik edilmesi ve saydamlığın artırılması;
b) Kamunun bilgiye etkin bir biçimde ulaşmasının sağlanması;
c) Yolsuzluğun hoş görülmemesine yönelik olarak kamuyu bilgilendirme faaliyetlerinin ve
okul ve üniversite müfredatı dâhil olmak üzere kamu eğitim programlarının yürütülmesi;
d) Yolsuzlukla ilgili bilgiyi araştırma, alma, yayımlama ve dağıtma özgürlüğüne saygı
gösterilmesi, teşvik edilmesi ve korunması. Söz konusu özgürlük sadece;
i) Başkalarının haklarına ve itibarına saygı gösterilmesi;
ii) Ulusal güvenlik veya kamu düzeni veya kamu sağlığı yahut ahlâkın korunması için,
gerekli olan hallerde ve kanunla belli kısıtlamalara tâbi tutulabilir.
2) Her Taraf Devlet, bu Sözleşmede atıfta bulunulan ilgili yolsuzlukla mücadele
birimlerinin kamu tarafından bilinmesini sağlamak için uygun önlemleri alacak ve kamunun,
uygun olan hallerde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçlardan birini teşkil ettiği
düşünülen herhangi bir vak' ayı, isim dahi belirtmeksizin bildirmek üzere bu birimlere
ulaşmasını sağlayacaktır.
Madde 14
Karapara Aklamayla Mücadele Önlemleri
1) Her Taraf Devlet;
a) Karapara aklamanın her biçimini önlemek ve tespit etmek için, kendi yetkisi dâhilinde,
para ve kıymetlerin transferi için resmî veya gayriresmî hizmet veren gerçek veya tüzel kişiler
dâhil olmak üzere, bankalar ve bankalar dışındaki malî kuruluşlar ve uygun olan hallerde,
özellikle karapara aklamaya müsait diğer kurumlar için kapsamlı bir düzenleyici ve
denetleyici iç sistem oluşturacaktır. Bu sistem müşterinin ve uygun hallerde, yararlanıcı hesap
sahibinin kimliğinin tespitini, kayıt tutulmasını ve şüpheli işlemlerin bildirilmesini zorunlu
kılacaktır.
b) Bu Sözleşmenin 46 ncı maddesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, (iç hukukunca
uygun olan hallerde, adlî makamlar da dâhil karapara aklamayla mücadeleye hasredilmiş idarî
makamlar, düzenleyici makamlar, kolluk makamları ve diğer makamların, iç hukukunda
öngörülen koşullar dâhilinde, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği yapma ve bilgi
değişiminde bulunma olanağına sahip olmalarını sağlayacak ve bu amaçla, muhtemel
karapara aklamaya ilişkin bilginin toplanması, analizi ve dağıtılması için ulusal bir merkez
olarak hizmet verecek bir malî istihbarat biriminin kurulmasını değerlendirecektir.
2) Taraf Devletler, bilginin yerinde kullanımını temin etmek kaydıyla ve yasal sermayenin
dolaşımını herhangi bir biçimde engellemeksizin, paranın ve kıymetli evrakın sınırları
içindeki dolaşımının denetlenmesi ve izlenmesi için makul önlemlerin uygulanmasını
değerlendireceklerdir. Bu tür önlemler, kişi ve kuruluşların önemli miktarda para ve kıymetli
evrakın sınır ötesi nakline ilişkin bildirimde bulunma zorunluluğunu içerebilir.
3) Taraf Devletler, para havale edenler de dâhil olmak üzere, malî kuruluşların aşağıdaki
hususları yerine getirmelerini sağlayacak uygun ve makul önlemleri uygulamayı
değerlendireceklerdir:
a) Fonların elektronik transferine ve ilgili mesajlara ilişkin formlara transfer edenle ilgili
doğru ve anlamlı bilgi konulması;
b) Bu bilginin, ödemelerin her aşamasında yer almasının sağlanması; ve
c) Kaynak hakkında tam bilgi içermeyen fonların transferlerinin sıkı bir incelemeye tâbi
tutulması.
4) Taraf Devletler, bu maddeye dayanarak düzenleyici ve denetleyici bir dâhili rejim
kurarken, bu Sözleşmenin diğer maddelerinin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bölgesel,
bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin karapara aklamaya karşı ilgili girişimlerini kılavuz
olarak kullanmaya davet olunurlar.
5) Taraf Devletler, karapara aklamayla mücadele etmek için, adlî makamlar, kolluk
makamları ve malî yönden düzenleyici makamlar arasındaki küresel, bölgesel, alt-bölgesel ve
ikili işbirliğini geliştirmek ve teşvik etmek için çaba göstereceklerdir.
BÖLÜM III
SUÇ OLARAK DÜZENLEME VE YASA UYGULAMA
Madde 15
Ulusal Kamu Görevlilerinin Rüşveti
Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen
yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır:
a) Bir kamu görevlisine, resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi veya hareket
etmekten kaçınması için; kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş lehine, doğrudan ya da
dolaylı olarak, haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya sağlanması;
b) Bir kamu görevlisinin, resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi veya hareket
etmekten kaçınması için, kendisi ya da üçüncü bir kişi yahut kuruluş lehine, doğrudan ya da
dolaylı olarak, haksız bir menfaat talep veya kabul etmesi.
Madde 16
Yabancı Kamu Görevlilerinin ve Uluslararası Kamu Kuruluşu Görevlilerinin Rüşveti
1) Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, uluslararası ticaretin yürütülmesinde iş ya
da başka haksız menfaat elde etmek yahut sürdürmek amacıyla, yabancı bir kamu görevlisi
veya bir uluslararası kamu kuruluşu görevlisine, resmî görevlerinin ifası zımnında hareket
etmesi veya hareket etmekten kaçınması için, kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş
lehine, doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir menfaatin vadedilmesini, teklif edilmesini
veya sağlanmasını suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
2) Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, yabancı bir kamu görevlisi veya bir
uluslararası kamu kuruluşu görevlisinin, resmî görevlerinin ifası zımnında hareket etmesi
veya hareket etmekten kaçınması için kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş lehine,
doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir menfaat talep veya kabul etmesini suç olarak
düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 17
Malvarlığının Kamu Görevlilerince Zimmete Geçirilmesi, Kötüye Kullanılması ya da
Diğer Biçimlere Dönüştürülmesi
Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, bir kamu görevlisinin, görevi gereği kendisine
emanet edilen herhangi bir malvarlığını, kamu veya özel fonları ya da menkul kıymetleri
yahut değer taşıyan diğer herhangi bir şeyi, kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş
menfaatine zimmetine geçirmesini, kötüye kullanmasını ve diğer biçimlere dönüştürmesini
suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
Madde 18
Nüfuz Ticareti
Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen
yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir:
a) Bir kamu görevlisine veya bir başka kişiye, Taraf Devletin idaresinden veya bir kamu
makamından kendisini buna teşvik eden kişi veya başka bir kişi lehine haksız bir menfaat elde
etmeyi teminen gerçek veya sözde nüfuzunu kötüye kullanması için, doğrudan veya dolaylı
olarak, haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya sağlanması;
b) Bir kamu görevlisi veya başka bir kişinin, Taraf Devletin idaresinden veya bir kamu
makamından haksız bir menfaat elde etmeyi teminen gerçek veya sözde nüfuzunu kötüye
kullanması için, kendisi veya bir başka kişi lehine, doğrudan veya dolaylı olarak, haksız bir
menfaat talep veya kabul etmesi.
Madde 19
Görevi Kötüye Kullanma
Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, bir kamu görevlisinin, görevini yerine
getirirken, kendisi ya da bir başka kişi yahut kuruluş lehine haksız bir menfaat sağlamak
amacıyla, yasalara aykırı olarak bir işlem yapması ya da yapmaktan kaçınması suretiyle
görevini ya da konumunu kötüye kullanmasını suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli
önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 20
Haksız Zenginleşme
Her Taraf Devlet, anayasasına ve hukuk sisteminin temel ilkelerine bağlı olarak, kasten
işlenmesi halinde, bir kamu görevlisinin yasal geliri ile bağlantılı olarak makul bir açıklama
getiremediği, malvarlığında önemli bir artış olan haksız zenginleşmeyi suç olarak düzenleyen
yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 21
Özel Sektörde Rüşvet
Her Taraf Devlet, ekonomik, malî ve ticarî faaliyetler sırasında kasten işlenmesi halinde,
aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı
değerlendirecektir.
a) Bir özel sektör kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir
kişiye, görevini ihlal edecek biçimde hareket etmesi veya hareket etmekten kaçınması
amacıyla, kendisi ya da bir başka kişi lehine, doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir
menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya sağlanması;
b) Bir özel sektör kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir
kişinin, görevini ihlal edecek biçimde hareket etmesi veya hareket etmekten kaçınması
amacıyla, kendisi ya da bir başka kişi lehine doğrudan ya da dolaylı olarak, haksız bir menfaat
talep veya kabul etmesi.
Madde 22
Özel Sektörde Zimmet
Her Taraf Devlet, ekonomik, malî ve ticarî faaliyetler sırasında kasten işlenmesi halinde,
bir özel sektör kuruluşunda herhangi bir sıfatla çalışan veya kuruluşu yöneten bir kişinin,
görevi dolayısıyla kendisine emanet edilen herhangi bir malvarlığını, özel fonları ya da
menkul kıymetleri yahut değer taşıyan herhangi bir şeyi zimmetine geçirmesini suç olarak
düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 23
Suç Gelirlerinin Aklanması
1) Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, kasten işlenmesi
halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır:
a) i) Malvarlığının yasadışı kaynağını gizlemek ya da değiştirmek yahut bir öncül suçun
işlenmesine karışan bir kişiye eyleminin yasal sonuçlarından kurtulması için yardım etmek
amacıyla, suç geliri olduğunu bilerek, bu malvarlığının dönüştürülmesi ya da transfer
edilmesi;
ii) Bir malvarlığının, suç geliri olduğunu bilerek, gerçek mahiyetinin, kaynağının, yerinin,
tasarrufunun, hareketlerinin ya da mülkiyetinin yahut malvarlığına ilişkin hakların gizlenmesi
ya da değiştirilmesi.
b) Hukuk sisteminin temel kavramlarına bağlı kalarak;
i) Teslim alındığında suç geliri olduğu bilinen malvarlığının edinilmesi, bulundurulması
ya da kullanılması;
ii) Bu maddeye uygun olarak ihdas edilen herhangi bir suçun işlenmesinde ya da işlenme
teşebbüsünde yer almak, iştirak etmek veya tertip kurmak ve bu suçların işlenmesine yardım
etmek, teşvikte bulunmak, kolaylaştırmak veya yol göstermek.
2) Bu maddenin 1 inci fıkrasındaki hükümlerin yerine getirilmesi veya uygulanması
amacıyla:
a) Her Taraf Devlet, 1 inci fıkradaki hükümleri en geniş öncül suç grubuna uygulamaya
çalışacaktır;
b) Her Taraf Devleti, en azından, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların
kapsamlı bir bölümünü öncül suç olarak hukukuna dâhil edecektir;
c) Yukarıdaki (b) bendinin amaçları bakımından öncül suçlar, ilgili Devletin hem yargı
yetkisi dâhilinde, hem de dışında işlenen suçları kapsayacaktır. Bununla birlikte, bir Taraf
Devletin yargı yetkisi dışında işlenen suçlar, sadece ilgili eylemin gerçekleştiği Devletin iç
hukukunda bir adlî suç oluşturuyorsa ve bu madde hükümlerini yerine getirecek ya da
uygulayacak Taraf Devletin ülkesinde işlenmesi halinde, o ülkenin hukukuna göre bir adlî suç
oluşturacaksa, öncül suç teşkil edecektir;
d) Her Taraf Devlet, bu maddeyi yürürlüğe koyan yasalarının ve bu yasalarda yapılacak
müteakip değişikliklerin ya da bunların bir tanımının örneklerini Birleşmiş Milletler Genel
Sekreterine sunacaktır;
e) Bir Taraf Devletin iç hukukunun temel ilkelerinin gerektirdiği hallerde, bu maddenin 1
inci fıkrasında düzenlenen suçların, öncül suç işleyen kişilere uygulanmaması sağlanabilir.
Madde 24
Gizleme
Bu Sözleşmenin 23 üncü maddesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, her Taraf Devlet,
bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlara iştirak edilmeksizin, söz konusu suçların
işlenmesinden sonra kasten işlenmesi halinde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen
suçların sonucunda elde edildiğini bilerek bir malvarlığının gizlenmesini ve sürekli olarak
alıkonulmasını suç olarak düzenleyecek yasal ve diğer gerekli önlemleri almayı
değerlendirecektir.
Madde 25
Adaletin Engellenmesi
Her Taraf Devlet, kasten işlenmesi halinde, aşağıdaki eylemleri suç olarak düzenleyen
yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır:
a) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş suçların işlenmesine ilişkin davalarda
gerçek dışı tanık ifadesi verilmesini sağlamak ya da tanıklık yapılmasına yahut delil
sunulmasına müdahalede bulunmak için fiziksel güç kullanımı, tehdit veya korkutmaya
başvurulması veya haksız bir menfaatin vadedilmesi, teklif edilmesi veya sağlanması;
b) Yargı görevlileri ya da yasa uygulayıcıların, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş
suçların işlenmesine ilişkin resmî görevlerini yerine getirmelerine fiziksel güç kullanımı,
tehdit ya da korkutma yoluyla müdahalede bulunulması, bu bentteki hiçbir hüküm, Taraf
Devletlerin diğer sınıflardaki kamu görevlilerini koruyacak mevzuata sahip olma hakkına
halel getirmez.
Madde 26
Tüzel Kişilerin Sorumluluğu
1) Her Taraf Devlet, hukuk ilkelerine uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas
edilmiş suçlara iştirak etmeleri durumunda tüzel kişilerin sorumluluğunu tesis etmek için
gerekli önlemleri alacaktır.
2) Taraf Devletin hukuk ilkelerine bağlı kalınarak, tüzel kişilerin sorumluluğu cezaî,
hukukî veya idarî olabilir.
3) Bu sorumluluk, suçları işleyen gerçek kişilerin cezaî sorumluluklarına etki etmez.
4) Her Taraf Devlet, özellikle, bu maddeye uygun olarak sorumlu tutulan tüzel kişilerin,
malî yaptırımları da kapsayan etkin, orantılı ve caydırıcı cezaî ya da cezaî olmayan
yaptırımlara tâbi olmasını sağlayacaktır.
Madde 27
İştirak ve Teşebbüs
1) Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas
edilen suçların işlenmesine ortak, yardımcı veya teşvik edici gibi herhangi bir sıfatla iştiraki
suç olarak düzenleyen yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
2) Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas
edilen suçların işlenmesine teşebbüsü suç olarak düzenleyen yasal ve gerekli diğer önlemleri
alabilir.
3) Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun biçimde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas
edilen suçlara hazırlık yapılmasını suç olarak düzenleyen yasal ve gerekli diğer önlemleri
alabilir.
Madde 28
Bir Suçun Unsurları Olarak Bilgi, Kasıt ve Amaç
Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun unsurunu teşkil eden bilgi, kasıt ve
amaç, nesnel vak'alara dayanan durumlardan çıkarılabilir.
Madde 29
Zamanaşımı
Her Taraf Devlet, uygun olan hallerde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen herhangi
bir suça yönelik adlî takibata başlamak için iç hukukunda uzun bir zamanaşımı süresi tesis
edecek; suç isnat edilen kişinin adaletten kaçması halinde ise, daha uzun bir zamanaşımı
süresi tesis edecek ya da zamanaşımının durmasını sağlayacaktır.
Madde 30
Kovuşturma, Yargılama ve Yaptırımlar
1) Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesini, o
suçun ağırlığını dikkate alacak biçimde yaptırımlara tâbi tutacaktır.
2) Her Taraf Devlet, hukuk sistemine ve anayasal ilkelerine uygun olarak, kamu
görevlilerine görevlerini ifa etmeleri için tanıdığı dokunulmazlık veya adlî ayrıcalıklar ile
gerektiğinde, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların soruşturulması,
kovuşturulması ve yargılanması olasılığı arasında uygun bir denge kurmak ve sürdürmek için
gerekli önlemleri alacaktır.
3) Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçları işleyenlerin
kovuşturulmasına yönelik iç hukukundaki takdire dayalı tüm yasal yetkilerinin, bu suçlara
ilişkin yasa uygulama önlemlerinin etkinliğini en üst düzeye çıkaracak ve bu tür suçların
işlenmesinin caydırılması ihtiyacına gereken ehemmiyeti verecek biçimde kullanılmasını
sağlamak için çaba gösterecektir.
4) Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlar söz konusu
olduğunda, iç hukukuna uygun biçimde ve savunma hakkına gereken saygıyı göstererek,
devam eden ya da temyiz edilen davalarda tahliye kararı için öngörülecek şartların, davalının
müteakip yargılamalarda hazır bulunması zorunluluğunu dikkate almasını sağlamak için
uygun önlemleri alacaktır.
5) Her Taraf Devlet, hükümlülerin erken salıverilmesi veya şartla tahliye edilmeleri
olasılığını değerlendirirken işlenen suçların ağırlığını göz önünde bulunduracaktır.
6) Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak ve masumiyet ilkesini
hatırda tutarak, kendisine bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suç isnat edilen bir
kamu görevlisinin, gerektiğinde, uygun makamlarca görevden el çektirilmesi, açığa alınması
veya yeniden görevlendirilmesi için düzenleme yapmayı değerlendirecektir.
7) İşlenen suçun ağırlığının gerektirdiği hallerde, her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel
ilkelerine uygun ölçüde, bu Sözleşmede belirtilen suçlardan mahkum olan kişilerin, mahkeme
kararı veya diğer uygun yollarla, iç hukukunda belirtilen bir süre için;
a) Bir kamu görevini ifa etmekten; ve
b) Kısmen ya da tamamen Devlete ait bir işletmede görev yapmaktan, men edilmesi için
düzenleme yapmayı değerlendirecektir.
8) Bu maddenin 1 inci fıkrası, yetkili makamların memurlara yönelik disiplin yetkilerinin
kullanılmasına halel getirmez.
9) Bu Sözleşmede yer alan hiçbir husus, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların
ve yapılabilecek hukukî savunmaların ya da işlemin hukuka uygunluğunu denetleyen diğer
hukuk ilkelerinin tanımının Taraf Devletin iç hukuku tarafından yapılacağı ilkesini ve bu
suçların, Taraf Devletin iç hukukuna göre kovuşturulup cezalandırılmasını etkilemeyecektir.
10) Taraf Devletler, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlardan mahkum olan
kişilerin toplum ile yeniden bütünleşmesini teşvik etmek için çaba sarf edecektir.
Madde 31
Dondurma ve Müsadere
1. Taraf Devletler, iç hukuk sistemlerinin elverdiği en geniş biçimde aşağıdakilerin
müsaderesinin sağlanması için gerekli önlemleri alacaklardır:
a) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlardan elde edilen suç geliri veya değeri
bunlara tekabül eden malvarlığı;
b) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlarda kullanılmış veya kullanılması
amaçlanan malvarlığı, teçhizat veya diğer araç-gereçler.
2. Taraf Devletler, muhtemel bir müsadere amacıyla, bu maddenin 1 inci fıkrasında
bahsedilen herhangi bir malın tespitinin, izlenmesinin, dondurulmasının veya el konulmasının
sağlanması için gerekli önlemleri alacaklardır.
3. Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak, bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarına
konu olan dondurulmuş, el konulmuş veya müsadere edilmiş malın yetkili makamlar
tarafından yönetimini düzenlemek için yasal ve diğer gerekli önlemleri alacaktır.
4. Eğer suç geliri kısmen veya tamamen başka bir malvarlığına dönüştürülmüş veya
çevrilmiş ise, söz konusu gelirin yerine bu malvarlığı, bu maddede belirtilen önlemlere tâbi
tutulacaktır.
5. Eğer suç geliri meşru kaynaklardan kazanılan bir malvarlığı ile karıştırılmış ise, bu tür
malvarlığı, dondurma veya el koymaya ilişkin yetkilere halel gelmeksizin, karıştırılmış suç
gelirinin takdir edilen değerine kadar müsadereye tâbi olacaktır.
6. Suç gelirinden veya suç gelirinin dönüştürüldüğü veya çevrildiği malvarlığından veya
suç gelirinin içine karışmış olduğu malvarlığından elde edilen kazanç veya diğer menfaatler
de, suç gelirleri ile aynı biçim ve ölçüde, bu maddede belirtilen önlemlere tâbi tutulacaktır.
7. Bu madde ile bu Sözleşmenin 55 inci maddesinin amaçları bakımından, her Taraf
Devlet, kendi mahkemelerini veya diğer yetkili makamlarını, ilgili banka kayıtlarının veya
malî veya ticarî kayıtların ibrazı veya bunlara el konulması için emir vermeye yetkili
kılacaktır. Taraf Devletler, bu maddenin hükümlerini uygulamaktan, bankacılık sırrı
gerekçesiyle kaçınamayacaklardır.
8. Taraf Devletler, iç hukukunun temel ilkeleriyle ve yargılama ve diğer işlemlerin özüyle
uyumlu olduğu ölçüde, bir sanığın, iddia edilen suç gelirinin veya müsadereye tâbi diğer
malvarlığının meşru kaynağını göstermeye zorunlu kılınması olasılığını değerlendirebilirler.
9. Bu madde hükümleri, iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarına zarar verecek biçimde
yorumlanamaz.
10. Bu maddede yer alan hiçbir hüküm, söz konusu önlemlerin bir Taraf Devletin iç hukuk
hükümlerine uygun ve tâbi olarak tanımlanması ve uygulanması ilkesini etkilemeyecektir.
Madde 32
Tanıkların, Bilirkişilerin ve Mağdurların Korunması
1) Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlara ilişkin ifade veren
tanık ve bilirkişilere ve uygun olduğu ölçüde, akraba ve yakınlarına yönelik muhtemel
mukabele veya tehditlere karşı etkin koruma sağlamak için, iç hukuk sistemine uygun biçimde
ve olanakları dâhilindeki uygun önlemleri alacaktır.
2) Bu maddenin 1 inci fıkrasında öngörülen önlemler, yargılama usulünden kaynaklanan
haklar dâhil, sanığın haklarına halel getirmeksizin, diğerlerinin yanı sıra aşağıdakileri
içerebilir:
a) Bu tür kişileri fiziksel olarak korumak için, ihtiyaca göre ve mümkün olduğu ölçüde
onları başka yerlere yerleştirmek ve gerektiğinde, bu tür kişilerin kimlikleri ve bulundukları
yerlere ilişkin bilgilerin açıklanmaması veya bu bilgilerin açıklanmasına sınırlama getirilmesi
gibi usuller tesis etmek;
b) Video veya diğer uygun araçlar gibi iletişim teknolojisinden yararlanılarak ifade
alınmasına izin verilmesi örneğinde olduğu üzere, tanık ve bilirkişilerin güvenliğini
sağlayacak biçimde ifade vermelerini mümkün kılacak ispat kuralları tesis etmek.
3) Taraf Devletler, bu maddenin 1 inci fıkrasında söz konusu kişilerin başka yerlere
yerleştirilmesi için, diğer Devletlerle anlaşmalar veya düzenlemeler yapmayı
değerlendireceklerdir.
4) Bu madde hükümleri, tanıklık yapmaları halinde, mağdurlara da uygulanacaktır.
5) Her Taraf Devlet, iç hukukuna bağlı kalarak, ceza yargılamasının uygun aşamalarında
mağdurun suç failleri hakkındaki görüş ve endişelerinin, savunma hakkına halel gelmeyecek
biçimde açıklanmasına ve değerlendirilmesine olanak tanıyacaktır.
Madde 33
İhbarda Bulunan Kişilerin Korunması
Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlarla ilgili hususlarda
yetkili makamlara makul gerekçelerle ve iyi niyetli olarak ihbarda bulunan kişileri haksız
muamelelerden koruyacak uygun önlemleri iç hukuk sistemine dâhil etmeyi
değerlendirecektir.
Madde 34
Yolsuzluk Eylemlerinin Sonuçları
Üçüncü kişilerin iyi niyetli olarak kazanmış olduğu haklar dikkate alınmak suretiyle, her
Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun biçimde, yolsuzluğun sonuçlarına ilişkin
önlemler alacaktır. Bu bağlamda, Taraf Devletler, yolsuzluğu, bir sözleşmenin iptal veya
feshedilmesi, bir imtiyaz ya da benzer bir vesikanın geri alınması yahut diğer telafi edici
önlemlerin alınmasına ilişkin yasal işlemlerde uygun bir etken olarak değerlendirebilirler.
Madde 35
Zararın Tazmini
Her Taraf Devlet, iç hukuk ilkelerine uygun biçimde, bir yolsuzluk eylemi sonucunda
zarara uğrayan kişi ya da kuruluşların, tazminat almak gayesiyle zarardan sorumlu olanlar
aleyhine dava açma hakkını haiz olmalarını sağlamak üzere gerekli önlemleri alacaktır.
Madde 36
Uzman Makamlar
Her Taraf Devlet, hukuk sisteminin temel ilkelerine uygun olarak, yasaları uygulama
yoluyla yolsuzlukla mücadelede uzmanlaşmış bir birim ya da birimlerin yahut kişilerin
mevcudiyetini sağlayacaktır. Bu birim ya da birimler yahut kişilere görevlerini etkin ve dış
etkilerden bağımsız bir biçimde yerine getirebilmeleri için Taraf Devletin hukuk sisteminin
temel ilkelerine uygun olarak gerekli bağımsızlık tanınacaktır. Bu kişilere ya da bu birim
yahut birimlerin personeline görevlerini yerine getirmek için gerekli eğitim ve kaynaklar
temin edilmelidir.
Madde 37
Yasa Uygulayıcı Makamlarla İşbirliği
1. Her Taraf Devlet, bu Sözleşme ile ihdas edilmiş olan bir suçun işlenmesine iştirak eden
veya etmiş olan kişilerin, yetkili makamlara, soruşturmaya ve delil elde etmeye yönelik
faydalı bilgi sunmasını ve suçluları suç gelirlerinden mahrum kılmaya ve bu gelirlerin geri
alınmasına katkı sağlayacak somut yardımlarda bulunmasını teşvik etmek üzere uygun
önlemleri alacaktır.
2. Her Taraf Devlet, uygun durumlarda, bu Sözleşme ile ihdas edilmiş bir suçla ilgili
soruşturma ya da kovuşturmada önemli işbirliğinde bulunan bir sanığın cezasının
hafifletilmesine olanak sağlamayı değerlendirecektir.
3. Her Taraf Devlet, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, bu Sözleşme ile ihdas
edilen bir suçla ilgili soruşturma ya da kovuşturmada önemli işbirliğinde bulunan bir kişiyi
kovuşturmadan muaf tutma olanağını sağlamayı değerlendirecektir.
4. Bu kişilerin korunması, bu Sözleşmenin 32 nci maddesinde öngörülen biçim
uyarlanmak suretiyle yapılacaktır.
5. Taraf Devletlerden birinde oturan ve bu maddenin birinci fıkrasında atıfta bulunulan bir
kişinin diğer bir Taraf Devletin yetkili makamlarıyla etkili işbirliği sağlayabilmesi halinde,
ilgili Taraf Devletler, iç hukuklarına uygun olarak, bu maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarında
öngörülen uygulamanın diğer Taraf Devletçe yerine getirilmesi hususunda bir anlaşma veya
düzenleme yapılmasını değerlendirebilirler.
Madde 38
Ulusal Makamlar Arasında İşbirliği
Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak, bir tarafta kamu kurumları ve görevlileri,
diğer tarafta adlî suçların soruşturulması ve kovuşturulmasından sorumlu makamlar arasında
işbirliğini teşvik etmek üzere gerekli önlemleri alacaktır. Bu işbirliği aşağıdakileri içerebilir:
a) Bu Sözleşmenin 15, 21 ve 23 üncü maddeleri uyarınca ihdas edilen suçlardan birisinin
işlendiğine inanmak için haklı nedenlerin mevcut olması halinde, kamu kurumları ve
görevlilerinin kendi inisiyatifleri ile cezaî soruşturma ve kovuşturmadan sorumlu makamları
bilgilendirmeleri; veya
b) Talep olduğu takdirde, bu makamlara gerekli bütün bilgileri sağlamaları.
Madde 39
Ulusal Makamlar ile Özel Sektör Arasında İşbirliği
1. Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak, ulusal soruşturma ve kovuşturma
makamlarının özel sektör kuruluşları ile, özellikle malî kuruluşlarla, bu Sözleşme ile ihdas
edilen suçların işlenmesini içeren hususlarda işbirliğini teşvik etmek üzere gerekli önlemleri
alacaktır.
2. Her Taraf Devlet kendi vatandaşlarını ve mutat meskeni kendi ülkesinde bulunan diğer
kişileri, bu Sözleşme ile ihdas edilen bir suçun işlenmesini ulusal soruşturma ve kovuşturma
makamlarına ihbar etme hususunda teşvik etmeyi değerlendirecektir.
Madde 40
Bankacılık Sırrı
Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş olan suçlara ilişkin cezaî
soruşturmalarında, banka hesaplarının gizliliğine ilişkin yasalardan kaynaklanan engellerin
aşılabilmesi amacıyla iç hukuk sisteminde uygun düzeneklerin mevcut bulunmasını
sağlayacaktır.
Madde 41
Sabıka Kaydı
Her Taraf Devlet, uygun bulduğu şartlar ve amaçlar dâhilinde, suç isnat edilen bir kişinin
başka bir Taraf Devletteki evvelki mahkumiyetini, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen
bir suça ilişkin cezaî yargılamalarında kullanmak amacıyla gözönüne almak üzere gerekli
yasal ve diğer önlemleri alabilir.
Madde 42
Yargı Yetkisi
1. Aşağıdaki durumlarda, her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen
suçlara ilişkin yargılama yetkisini tesis etmek için gerekli önlemleri alacaktır.
a) Suç, o Taraf Devletin ülkesinde işlenirse; veya
b) Suç, işlendiği sırada o Taraf Devletin bayrağını taşıyan bir gemide veya o Taraf
Devletin mevzuatına uygun olarak kayıtlı olan hava taşıtında işlenirse.
2. Bir Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 4 üncü maddesine bağlı olarak, aşağıdaki durumlarda
bu tür suçlardan herhangi birisine ilişkin yargı yetkisini de tesis edebilir:
a) Suç, o Taraf Devletin bir vatandaşına karşı işlenirse; veya
b) Suç, o Taraf Devletin bir vatandaşı tarafından veya mutat meskeni o Taraf Devletin
ülkesinde bulunan vatansız bir kişi tarafından işlenirse; veya
c) Suç, bu Sözleşmenin 23 üncü maddesinin 1 (b) (ii) bendinde belirtilen suçlardan
birisiyse ve bu Sözleşmenin 23 üncü maddesinin 1 (a) (i) veya (ii) veya (b) (i) bentlerinde
belirtilen bir suçun o Devletin ülkesi içinde işlenmesi amacıyla o Devletin ülkesi dışında
işlenirse; veya
d)Suç Taraf Devlete karşı işlenirse.
3. Bu Sözleşmenin 44 üncü maddesinin uygulanması bakımından, her Taraf Devlet, suç
isnat edilen ve kendi ülkesinde bulunan bir kişiyi, sırf vatandaş olması gerekçesiyle iade
etmediği takdirde, bu Sözleşme ile ihdas edilen suçlara ilişkin yargı yetkisini tesis etmek
üzere gerekli olabilecek önlemleri alacaktır.
4. Her Taraf Devlet ayrıca, suç isnat edilen kişi kendi ülkesinde bulunduğunda ve bu kişiyi
iade etmediğinde, bu Sözleşme ile ihdas olunan suçlara ilişkin yargı yetkisini tesis etmek için
gerekli önlemleri alabilir.
5. Eğer bu maddenin 1 inci veya 2 nci fıkrasına göre yargı yetkisini kullanan bir Taraf
Devlete, herhangi bir başka Taraf Devletin aynı eylem dolayısıyla bir soruşturma, kovuşturma
veya yargısal bir işlem yürüttüğü bildirildiyse veya söz konusu Taraf Devlet bunu herhangi
bir biçimde öğrenmiş ise, bu Taraf Devletlerin yetkili makamları, uygun olan hallerde,
yapacakları işlemlerin eşgüdümü amacıyla danışmalarda bulunacaklardır.
6. Bu Sözleşme, genel uluslararası hukuk normları saklı kalmak kaydıyla, bir Taraf
Devletin iç hukukuna uygun olarak tesis ettiği cezaî yargılama yetkisini kullanmasını ortadan
kaldırmaz.
BÖLÜM IV
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ
Madde 43
Uluslararası İşbirliği
1. Taraf Devletler, bu Sözleşmenin 44 ila 50 nci maddelerine uygun olarak cezaî
konularda işbirliği yapacaklardır. Uygun olan hallerde ve iç hukuk sistemleri ile uyumlu
olduğunda, Taraf Devletler, yolsuzluğa ilişkin hukukî ve idarî hususlardaki soruşturma ve
davalarda birbirlerine yardım etmeyi değerlendireceklerdir.
2. Uluslararası işbirliği konularında, çifte cezalandırılabilirliğin zorunlu olduğu hallerde,
eğer adlî yardımlaşma talebine konu suçu oluşturan fiil iki Taraf Devletin yasalarına göre de
bir adlî suç ise, kendisinden talepte bulunulan Taraf Devletin yasalarının bu suçu talepte
bulunan Taraf Devletin yasalarıyla aynı kategoriye koymasına ya da aynı terminolojiyle
adlandırmasına bakılmaksızın, bu zorunluluk yerine getirilmiş sayılır.
Madde 44
Suçluların İadesi
1. Bu madde, iadeye konu olan suçun hem talepte bulunan, hem de talepte bulunulan Taraf
Devletlerin iç hukuklarına göre cezalandırılabilir olması kaydıyla, iade talebine konu olan
kişinin talepte bulunulan Taraf Devletin ülkesinde bulunması halinde, bu Sözleşmeye uygun
olarak ihdas edilmiş olan suçlara uygulanır.
2. Bu maddenin birinci fıkrasındaki hükme rağmen, bir Taraf Devlet, kendi iç hukuku izin
verdiği takdirde, kendi iç hukukunda cezalandırılabilir olmasa dahi, bu Sözleşmede belirtilen
suçlardan herhangi birisi nedeniyle bir kişiyi iade edebilir.
3. Eğer iade talebi birbirinden ayrı birkaç suçu içeriyorsa, bu suçların en az birinin bu
madde kapsamında faili iade edilebilir nitelikte olması, diğerlerinin de hapis süresi nedeniyle
faili iade edilebilir nitelikte olmamakla birlikte bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen
suçlarla ilgili olması şartıyla, talepte bulunulan Taraf Devlet bu maddeyi anılan suçlar için de
uygulayabilir.
4. Bu maddenin uygulandığı suçların herbiri, Taraf Devletler arasında suçluların iadesine
ilişkin herhangi bir andlaşmaya, faili iade edilebilir suçlar olarak dâhil edilmiş sayılacaktır.
Taraf Devletler, bu tür suçları, aralarında akdedilecek her iade andlaşmasına faili iade
edilebilir suçlar olarak dâhil edecektir. İç hukuku izin veren bir Taraf Devlet, bu Sözleşmeyi
iadeye esas olarak kullandığında, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilmiş olan hiçbir suçu
siyasî suç olarak saymayacaktır.
5. Suçluların iadesini bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandıran bir Taraf
Devlet, andlaşma akdetmemiş olduğu diğer bir Taraf Devletten bir iade talebi alması halinde,
bu maddenin uygulandığı suçlar bakımından, bu Sözleşmeyi, suçluların iadesi için bir
hukuksal dayanak olarak kabul edebilir.
6. Suçluların iadesini bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandıran bir Taraf
Devlet;
a) Bu Sözleşmeye ilişkin onaylama, kabul, uygun bulma veya katılım belgelerinin tevdii
sırasında, Sözleşmeye taraf diğer Devletlerle suçluların iadesi hususunda işbirliği için, bu
Sözleşmeyi hukuksal dayanak olarak kabul edip etmeyeceğini Birleşmiş Milletler Genel
Sekreterine bildirecek; ve
b) Bu Sözleşmeyi suçluların iadesi hususunda işbirliği için hukuksal dayanak olarak kabul
etmezse, uygun olan hallerde, bu maddeyi uygulamak için, Sözleşmeye taraf diğer Devletlerle
suçluların iadesi konusunda andlaşmalar yapmak için çaba gösterecektir.
7. Suçluların iadesini bir andlaşmanın mevcut olması koşuluna dayandırmayan Taraf
Devletler, bu maddenin uygulandığı suçları kendi aralarında iade edilebilir suçlar olarak kabul
edeceklerdir.
8. Suçluların iadesi, diğerlerinin yanı sıra, iade için asgari cezanın gerekliliğine ilişkin
koşullar ve talepte bulunulan Taraf Devletin iadenin reddini dayandırabileceği nedenler dâhil,
talepte bulunulan Taraf Devletin iç hukukunca veya uygulanabilir iade andlaşmalarınca
belirlenmiş koşullara tâbi olacaktır.
9. Taraf Devletler, iç hukuklarına bağlı kalmak kaydıyla, bu maddenin uygulandığı
herhangi bir suçla ilgili iade işlemlerini hızlandırmak ve delil sunma koşullarını
kolaylaştırmak için çaba göstereceklerdir.
10. Talepte bulunulan Taraf Devlet, iç hukuk hükümlerine ve taraf olduğu suçluların
iadesi andlaşmalarına bağlı kalmak kaydıyla, durumun gerekli ve acil olduğuna kanaat
getirmesi halinde ve talepte bulunan Taraf Devletin istemi üzerine, iadesi istenen ve kendi
ülkesinde bulunan bir kişiyi gözaltına alacak veya kişinin iade işlemleri sırasında hazır
bulunmasını teminen diğer uygun önlemleri alacaktır.
11. Ülkesinde suç isnat edilen bir kişi bulunan Taraf Devlet, eğer bu maddenin
uygulandığı bir suç bakımından bu kişiyi sırf kendi vatandaşı olduğu gerekçesiyle iade etmez
ise, iade isteyen Taraf Devletin isteği üzerine, vakit geçirmeksizin, kovuşturma amacıyla,
olayı kendi yetkili makamlarına iletmek zorundadır. Bu makamlar, anılan Taraf Devletin iç
hukukundaki vahim nitelikli diğer suçlarda olduğu gibi karar alacak ve işlemleri de aynı
biçimde yürüteceklerdir. İlgili Taraf Devletler, bu tür bir kovuşturmanın etkinliğini teminen,
özellikle usul ve ispata ilişkin konularda, birbirleriyle işbirliği yapacaklardır.
12. Bir Taraf Devlet, vatandaşı olan bir kişiyi iç hukukuna göre, yalnızca kişinin iadesinin
veya tesliminin istendiği bir dava veya takibat sonucu çarptırılabileceği cezayı bu Taraf
Devlette çekmesi için geri verilmesi koşuluyla iade veya teslim edebiliyorsa ve bu Taraf
Devlet ile iadeyi isteyen Taraf Devlet gerek bu seçenek üzerinde, gerek uygun görecekleri
diğer şartlarda anlaşmışlarsa, bu biçimde yapılacak şartlı bir iade veya teslim, bu maddenin 11
inci fıkrasında yer alan yükümlülüğün yerine getirilmesi için yeterli olacaktır.
13. Bir hükmün infazı amacıyla yapılan iade talebi, iadesi istenen kişinin talepte bulunulan
Taraf Devletin vatandaşı olması nedeniyle reddedilirse, talepte bulunulan Taraf Devlet,
talepte bulunan Tarafın başvurusu üzerine, kendi iç hukuku izin verirse ve yasaların
gerektirdiği hususlara uygun olarak, talepte bulunan Tarafın iç hukukunca verilmiş cezanın
veya geriye kalan kısmının infazını sağlama yollarını araştıracaktır.
14. Bu maddenin uygulandığı suçlarla bağlantılı olarak hakkında yargı işlemleri yürütülen
herhangi bir kişiye, davanın bütün safhalarında, kişinin ülkesinde bulunduğu Taraf Devletin iç
hukukunca sağlanan bütün hak ve güvencelerin kullanılması da dâhil olmak üzere, adil
muamele garantisi verilecektir.
15. Eğer talepte bulunulan Taraf Devletin, talebin bir kişiyi cinsiyeti, ırkı, dini,
vatandaşlığı, etnik kökeni veya siyasî görüşleri nedeniyle yargılamak veya cezalandırmak için
yapıldığına veya bu nedenlerden herhangi biri bakımından, talebe uymanın anılan kişinin
durumuna halel getireceğine inanmak için ciddi gerekçeleri bulunuyorsa, bu Sözleşmedeki
hiçbir hüküm, iadeye ilişkin bir zorunluluk getirdiği biçiminde yorumlanmayacaktır.
16. Taraf Devletler, sırf suçun malî konuları da kapsadığının değerlendirildiği
gerekçesiyle, suçluların iadesi talebini reddedemezler.
17. Talepte bulunulan Taraf Devlet, iadeyi reddetmeden önce, uygun olan hallerde
görüşlerini sunmak ve iddialarına ilişkin bilgi sağlamak için kendisine geniş olanak tanımak
amacıyla talepte bulunulan Taraf Devlete danışacaktır.
18. Taraf Devletler, iadenin sağlanması veya etkinliğinin arttırılması için, ikili veya çok
taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapmak için çaba harcayacaklardır.
Madde 45
Hükümlülerin Nakli
Taraf Devletler, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçlar nedeniyle hapse mahkum
olmuş veya diğer hürriyeti bağlayıcı cezalara çarptırılmış kişilerin, cezalarını tamamlamak
üzere kendi ülkelerine nakline ilişkin ikili veya çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler
yapmayı değerlendirebilirler.
Madde 46
Karşılıklı Adlî Yardım
1) Taraf Devletler, bu Sözleşmede belirtilen suçlara ilişkin soruşturma, kovuşturma ve
yargılamalarda birbirlerine en geniş ölçüde karşılıklı adlî yardımı sağlayacaklardır.
2) Karşılıklı adlî yardım, bu Sözleşmenin 26 ncı maddesi uyarınca bir tüzel kişinin talepte
bulunan Taraf Devlette sorumlu tutulabileceği suçlarla ilgili soruşturma, kovuşturma ve
yargılamalar işlemleri bakımından, talepte bulunulan Taraf Devletin ilgili yasaları,
andlaşmaları, anlaşmaları ve düzenlemelerine göre mümkün olan en geniş ölçüde
sağlanacaktır.
3) Bu madde uyarınca sağlanacak karşılıklı adlî yardım, aşağıdaki amaçlardan herhangi
birisi için talep edilebilir:
a) Delil toplamak veya kişilerin ifadesini almak;
b) Adlî belgelerin tebliğini sağlamak;
c) Arama, el koyma ve dondurma işlemlerini yerine getirmek;
d) Eşya ve yer incelemesi yapmak;
e) Bilgileri, delil olabilecek şeyleri ve bilirkişi görüşlerini temin etmek;
f) Resmî daire, banka, şirket veya ticaret kayıtları ve malî kayıtlar dâhil, ilgili belge ve
kayıtların asıllarını veya onaylı suretlerini temin etmek;
g) Delil elde etme amacıyla suç gelirinin, malvarlığının, araç-gereçlerin ve diğer şeylerin
tespiti veya takibi;
h) Kişilerin, talepte bulunan Taraf Devlette gönüllü olarak bulunmalarını kolaylaştırmak;
i) Talepte bulunulan Taraf Devletin iç hukukuna aykırı olmayan diğer her türlü yardımı
sağlamak;
j) Bu Sözleşmenin V. bölümündeki hükümlere uygun olarak suç gelirlerinin tespiti,
dondurulması ve takibi;
k) Bu Sözleşmenin V. bölümündeki hükümlere uygun olarak varlıkların geri alınması.
4) Bir Taraf Devletin yetkili makamları, iç hukuk saklı kalmak kaydıyla, önceden bir talep
olmaksızın, cezaî konulara ilişkin bilgilerin soruşturma ve yargılamaları yürütmede veya
başarılı bir biçimde sonuçlandırmada diğer bir Taraf Devletin makamlarına yardımcı
olacağına veya o Taraf Devletin bu Sözleşmeye istinaden bir talepte bulunmasıyla
sonuçlanacağına inandıkları takdirde, bu tür bilgileri anılan Taraf Devletin yetkili
makamlarına iletebilirler.
5) Bu maddenin 4 üncü fıkrasına dayanılarak bilgi iletilmesi, bilgiyi temin eden yetkili
makamların bulunduğu Devletteki soruşturma ve yargılamalara halel getirmeyecektir. Bilgiyi
alan yetkili makamlar anılan bilginin gizli kalması talebine veya kullanımındaki sınırlamalara,
geçici bir süre dahi olsa uyacaklardır. Bununla beraber, bu durum, bilgiyi alan Taraf Devleti,
sanığın suçsuzluğunu gösterecek bilgileri kendi yargılama süreci sırasında açıklamaktan
alıkoymayacaktır. Böyle bir durumda, bilgiyi alan Taraf Devlet, açıklamadan önce bilgiyi
veren Taraf Devleti haberdar edecek ve talep edilmiş ise, bilgiyi veren Taraf Devlete
danışacaktır. Eğer, istisnai bir durumda, önceden haber verme olanağı bulunmuyor ise, bilgiyi
alan Taraf Devlet, bilgiyi veren Taraf Devleti gecikme olmaksızın açıklamadan haberdar
edecektir.
6) Bu maddenin hükümleri, karşılıklı adlî yardımı tamamen veya kısmen düzenleyen veya
düzenleyecek olan başka herhangi bir ikili veya çok taraflı andlaşmadan kaynaklanan
yükümlülükleri etkilemeyecektir.
7) Eğer söz konusu Taraf Devletler bir karşılıklı adlî yardım andlaşmasıyla bağlı
değillerse, bu maddeye dayanarak yapılan taleplerde, bu maddenin 9 ila 29 uncu fıkraları
uygulanacaktır. Taraf Devletler bu tür bir andlaşmayla bağlı iseler, anılan Devletler bu
maddenin 9 ila 29 uncu fıkralarını uygulamaya karar vermedikçe, o andlaşmanın ilgili
hükümleri uygulanacaktır. İşbirliğini kolaylaştıracak ise, Taraf Devletlerin bu fıkraları
uygulamaları kuvvetle teşvik edilir.
8) Taraf Devletler, bankacılık sırrı gerekçesiyle, bu maddeye istinaden karşılıklı adlî
yardımda bulunmayı reddetmeyeceklerdir.
9) a) Talepte bulunulan Taraf Devlet, çifte cezalandırılabilirliğin bulunmadığı durumlarda
bu maddeye istinaden bir yardım talebine karşılık verirken, bu Sözleşmenin 1 inci maddede
öngörülen amaçlarını gözönünde bulunduracaktır;
b) Taraf Devletler, çifte cezalandırılabilirliğin bulunmadığı gerekçesiyle, bu maddeye
istinaden yardımda bulunmayı reddedebilirler. Bununla beraber, talepte bulunulan Taraf
Devlet, hukuk sisteminin temel kavramları ile uyumlu olan durumlarda, zorlayıcı eylem
içermeyen yardım sağlayacaktır. Taleplerin çok cüzi meblağlara ilişkin olması ya da aranılan
işbirliği ya da yardımın bu Sözleşmenin başka hükümleri gereğince sağlanabilmesi hallerinde,
yardım talepleri reddedilebilir;
c) Her Taraf Devlet, çifte cezalandırılabilirliğin bulunmadığı durumlarda, bu maddeye
istinaden daha geniş ölçüde yardımda bulunabilmesini sağlamak için gerekli önlemleri almayı
değerlendirebilir.
10) Bir Taraf Devletin ülkesinde tutuklu veya cezasını çekmekte olan ve teşhis, tanıklık
veya başka suretle bu Sözleşmede belirtilen suçlara ilişkin soruşturma, kovuşturma veya
yargısal işlemler için delil toplamada yardım sağlamak amaçlarıyla başka bir Taraf Devlette
bulunması talep edilen bir kişi, aşağıdaki koşullar sağlandığı takdirde nakledilebilir:
a) Kişi bilerek ve özgürce rıza gösterirse;
b) Taraf Devletlerin uygun görebileceği koşullara tâbi olarak, her iki Taraf Devletin yetkili
makamları anlaşırsa.
11) Bu maddenin 10 uncu fıkrasının uygulanması bakımından:
a) Nakledilecek kişinin bulunduğu Taraf Devlet başka türlü talep etmedikçe veya müsaade
etmedikçe, kişinin nakledileceği Taraf Devlet, nakledilen kişiyi gözaltında tutma yetki ve
yükümlülüğünü haiz olacaktır;
b) Her iki Taraf Devletin yetkili makamlarınca önceden veya herhangi bir biçimde
kararlaştırıldığı üzere, kişinin nakledildiği Taraf Devlet, kişiyi gönderen Taraf Devlete geri
teslim etme yükümlülüğünü gecikmeksizin yerine getirecektir;
c) Kişinin nakledildiği Taraf Devlet, gönderen Taraf Devletten kişinin geri teslimi için
yeni bir iade süreci başlatmasını talep etmeyecektir;
d) Nakledilen kişinin, nakledildiği Taraf Devlette gözaltında geçirdiği süreler, gönderen
Devlette çekmesi gereken cezadan indirilecektir.
12) Bu maddenin 10 uncu ve 11 inci fıkralarına uygun olarak kişiyi nakledecek Taraf
Devlet kabul etmedikçe, nakledilen kişi, vatandaşlığına bakılmaksızın, nakleden Devletin
ülkesinden ayrılışından evvelki eylemleri, ihmalleri veya mahkumiyetleriyle ilgili olarak,
nakledileceği Devletin ülkesinde kovuşturulmayacak, gözaltına alınmayacak,
cezalandırılmayacak veya kişisel özgürlüğü bağlayıcı herhangi bir sınırlamaya tâbi
tutulmayacaktır.
13) Her Taraf Devlet, karşılıklı adlî yardım taleplerini alma ve bunları yerine getirme veya
yerine getirilmesi için yetkili makamlara iletme sorumluluğuna ve yetkisine sahip merkezi bir
makam belirleyecektir. Bir Taraf Devletin karşılıklı adlî yardıma ilişkin ayrı bir sisteminin
olduğu özel bir bölge veya ülkesi olması halinde, o bölge veya ülke için aynı işleve sahip ayrı
bir merkezi makam belirleyebilir. Merkezi makamlar, alınan taleplerin süratli ve uygun bir
biçimde yerine getirilmesini veya iletilmesini sağlayacaklardır. Merkezi makam, yerine
getirilmesi için talebi yetkili bir makama iletmesi halinde, talebin yetkili makam tarafından
hızlı ve uygun bir biçimde yerine getirilmesini teşvik edecektir. Bu amaçla belirlenen merkezi
makam, her Taraf Devletin bu Sözleşmeye ilişkin onaylama kabul veya uygun bulma veya
katılım belgelerini tevdii sırasında, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirilecektir.
Karşılıklı adlî yardım talepleri ve buna ilişkin herhangi bir yazışma Taraf Devletlerce
belirlenmiş merkezi makamlara iletilecektir. Bu koşul, bir Taraf Devletin, bu taleplerin ve
yazışmaların kendisine diplomatik kanallarla ve acil durumlarda, Taraf Devletlerin
kararlaştırdıkları hallerde, mümkünse, Uluslararası Adlî Polis Teşkilatı kanalıyla
ulaştırılmasını isteme hakkına halel getirmeyecektir.
14) Talepler yazılı olarak veya mümkünse yazılı kayıt elde edilmesini sağlayan herhangi
bir yolla, talepte bulunulan Devletin kabul edebileceği bir dilde ve o Devletin, bildirimin
sahih olup olmadığını tespit edebileceği koşullar altında yapılacaktır. Taraf Devletlerin her
biri için kabul edilebilir olan dil veya diller, bu Sözleşmeye ilişkin onaylama, kabul veya
uygun bulma veya katılım belgelerinin tevdii sırasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
bildirilecektir. Acil durumlarda ve Taraf Devletlerce kararlaştırıldığı takdirde, talepler sözlü
olarak yapılabilir, ancak derhal yazılı olarak teyit edilecektir.
15) Karşılıklı adlî yardım için olan bir talep şunları içerecektir:
a) Talebi yapan makamın adı;
b) Talebin ilgili olduğu soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın konusu ve mahiyeti ve
soruşturmayı, kovuşturmayı ve yargılamayı yürüten makamın adı ve görevleri;
c) Adlî belgelerin tebliği amacıyla yapılanların dışındaki taleplerde, ilgili olayların bir
özeti;
d) İstenen yardımın tanımı ve talepte bulunan Taraf Devletin uyulmasını istediği herhangi
bir özel usulün açıklaması;
e) Mümkün olduğu takdirde, ilgili herhangi bir kişinin kimliği, yeri ve uyruğu; ve
f) Delilin, bilginin veya işlemin hangi amaçla istendiği.
16) Talepte bulunulan Taraf Devlet, talebin kendi iç hukukuna uygun olarak yerine
getirilmesi için gerekli gördüğünde veya talebin yerine getirilmesine kolaylık sağlayabileceği
durumlarda, ek bilgi talep edebilir.
17) Bir talep, talepte bulunulan Taraf Devletin iç hukukuna göre ve bu hukuka aykırılık
teşkil etmediği ölçüde ve mümkün olduğunda, talepte belirtilen usullere uygun olarak yerine
getirilecektir.
18) Mümkün olduğu ve iç hukukun temel ilkeleriyle uyumlu olduğu her durumda, bir kişi
bir Taraf Devletin ülkesinde bulunduğunda ve bu kişinin diğer Taraf Devletin adlî makamları
tarafından tanık veya uzman olarak dinlenmesi gerektiğinde, eğer söz konusu kişinin talepte
bulunan Taraf Devletin ülkesinde şahsen hazır bulunması mümkün veya arzulanan bir durum
değilse, talepte bulunulan Taraf Devlet, diğerinin talebi üzerine, dinlemenin video
konferansıyla yapılmasına izin verebilir. Taraf Devletler, dinlemenin talepte bulunan Taraf
Devletin bir adlî makamı tarafından yürütülmesine ve talepte bulunulan Taraf Devletin bir
adlî makamının katılmasına karar verebilirler.
19) Talepte bulunan Taraf Devlet, talebe konu soruşturma, kovuşturma veya yargılamalar
için talepte bulunulan Taraf Devlet tarafından sağlanan bilgiyi veya delili, talepte bulunulan
Taraf Devletin önceden rızası olmaksızın, talepte belirtilen amaçlar dışında iletmeyecek veya
kullanmayacaktır. Bu fıkradaki hiçbir hüküm, talepte bulunan Taraf Devleti, sanığın
suçsuzluğunu gösterecek bilgi veya delili kendi yargılaması sırasında açıklamaktan
alıkoymayacaktır. Bu son durumda, talepte bulunan Taraf Devlet, açıklamadan önce, talepte
bulunulan Taraf Devleti haberdar edecek ve talep edilmişse, talepte bulunan Taraf Devlete
danışacaktır. Eğer, istisnai bir durumda, önceden haber verme olanağı bulunmuyor ise, talepte
bulunan Taraf Devlet, talepte bulunulan Taraf Devleti gecikmeksizin açıklama hakkında
bilgilendirecektir.
20) Talepte bulunan Taraf Devlet, talepte bulunulan Taraf Devletten, talebin yerine
getirilmesi bakımından zorunlu olmadığı ölçüde, yapılan talebin ve içeriğinin gizli tutulmasını
isteyebilir. Eğer talepte bulunulan Taraf Devlet gizlilik zorunluluğuna uyamaz ise, talepte
bulunan Taraf Devleti derhal bilgilendirecektir.
21) Karşılıklı adlî yardım talebi aşağıdaki hallerde reddedilebilir:
a) Talep bu maddenin hükümlerine uygun bir biçimde yapılmaz ise;
b) Talepte bulunulan Taraf Devlet, talebin yerine getirilmesinin, egemenliğine,
güvenliğine, kamu düzenine veya diğer temel çıkarlarına zarar verebileceği kanaatinde ise;
c) Talepte bulunulan Taraf Devletin makamlarının, benzer herhangi bir suçun kendi yargı
yetkileri dâhilinde soruşturma, kovuşturma ya da yargılamaya tâbi olması halinde, talep edilen
işlemi yapması kendi hukukuna göre yasaklanmış ise;
d) Talebin kabul edilmesi, talepte bulunan Taraf Devletin karşılıklı adlî yardıma ilişkin
hukuk sistemine aykırı ise.
22) Taraf Devletler, sırf suçun malî konuları da kapsadığının düşünüldüğü gerekçesiyle bir
karşılıklı adlî yardım talebini reddedemezler.
23) Karşılıklı adlî yardıma ilişkin herhangi bir ret için gerekçe gösterilecektir.
24) Talepte bulunulan Taraf Devlet, karşılıklı adlî yardım talebini mümkün olan en kısa
sürede yerine getirecek ve Taraf Devletçe gerekçeleri tercihen talepte belirtilen herhangi bir
süreyi, mümkün olduğunca tam olarak göz önünde bulunduracaktır. Talepte bulunan Taraf
Devlet, talebi karşılamak amacıyla talepte bulunulan Taraf Devletin aldığı önlemlerin durum
ve safhasına ilişkin bilgi almak üzere makul taleplerde bulunabilir. Talepte bulunulan Taraf
Devlet, talepte bulunan Taraf Devletin, talebin durumuna ve yerine getirilme safhasına ilişkin
makul taleplerini yanıtlayacaktır. Talepte bulunan Taraf Devlet, istenen yardıma gerek
kalmadığı takdirde, talepte bulunulan Taraf Devlete durumu derhal bildirecektir.
25) Karşılıklı adlî yardım, devam eden bir soruşturmayı, kovuşturmayı veya yargılamayı
olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle, talepte bulunulan Taraf Devletçe ertelenebilir.
26) Bu maddenin 21 inci fıkrasına istinaden bir talebi reddetmeden veya bu maddenin 25
inci fıkrasına istinaden talebin yerine getirilmesini ertelemeden önce, talepte bulunulan Taraf
Devlet, gerekli gördüğü bazı kayıt ve koşullarla yardımın yerine getirilip getirilemeyeceğini
değerlendirmek üzere talepte bulunan Taraf Devlete danışacaktır. Eğer talepte bulunan Taraf
Devlet, bu koşullara tâbi yardımı kabul ederse, söz konusu koşullara uyacaktır.
27) Bu maddenin 12 nci fıkrasının uygulanmasına halel gelmeksizin, talepte bulunan Taraf
Devletin isteği üzerine, talepte bulunan Taraf Devletin ülkesindeki bir yargılamada delil
sunmaya veya bir soruşturma, kovuşturma veya yargılamada yardım etmeye rıza gösteren bir
tanık, bilirkişi veya başka bir kişi talepte bulunulan Taraf Devletin ülkesinden ayrılışından
evvelki eylemleri, ihmalleri veya mahkumiyetleriyle ilgili olarak, talepte bulunan Taraf
Devletin ülkesinde kovuşturulmayacak, gözaltına alınmayacak, cezalandırılmayacak veya
kişisel özgürlüğünü kısıtlayıcı herhangi bir sınırlamaya tâbi tutulmayacaktır. Bu tür bir
güvence, bu tanık, bilirkişi veya başka kişinin hazır bulunmasının adlî makamlarca artık
gerekli görülmediğinin resmen bildirildiği tarihten itibaren kesintisiz 15 gün veya Taraf
Devletlerce kararlaştırılmış herhangi bir zaman dilimi zarfında ayrılma olanağına sahip olup
da talepte bulunan Taraf Devletin ülkesinde kendi isteğiyle kaldığı veya bu ülkeyi terk
ettikten sonra kendi isteğiyle geri döndüğü takdirde sona erecektir.
28) Bir talep yerine getirilirken ortaya çıkan olağan masraflar, ilgili Taraf Devletlerce aksi
kararlaştırılmadıkça, talepte bulunulan Taraf Devletçe karşılanacaktır. Eğer talebi yerine
getirmek için önemli veya olağan dışı masraflar gerekiyor veya gerekecekse, talebin hangi
kayıt ve koşullarla yerine getirileceğini ve masrafların nasıl karşılanacağını belirlemek üzere,
Taraf Devletler birbirlerine danışacaktır.
29) Talepte bulunulan Taraf Devlet;
a) Talepte bulunan Taraf Devlete, iç hukukuna göre kamuya açık olan elindeki resmî
kayıtların, belgelerin veya bilginin örneklerini verecektir;
b) Kendi takdiriyle, tamamen, kısmen veya uygun gördüğü koşullara tâbi olarak, iç
hukukuna göre kamuya açık olmayan resmî kayıt, belge ve bilgilerin örneklerini talepte
bulunan Taraf Devlete verebilir.
30) Taraf Devletler, gerekli hallerde, bu madde hükümlerinin amaçlarına hizmet edecek,
bunların uygulanmasını sağlayacak veya bu hükümleri güçlendirecek ikili veya çok taraflı
anlaşma veya düzenlemeler yapma olanaklarını değerlendireceklerdir.
Madde 47
Ceza Yargılamalarının Nakli
Taraf Devletler, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların kovuşturulması
amacıyla ceza yargılamalarının birbirlerine nakledilmesi olanağını, bu naklin adaletin tecellisi
bakımından yararlı görüldüğü durumlarda, özellikle birden fazla yargı yetkisinin söz konusu
olduğu hallerde, kovuşturmanın tek merkezde toplanması düşüncesiyle değerlendireceklerdir.
Madde 48
Yasa Uygulamada İşbirliği
1) Taraf Devletler, bu Sözleşmede belirtilen suçlarla mücadeleye yönelik yasa uygulama
faaliyetinin etkinliğinin arttırılması amacıyla, hukukî ve idarî sistemlerine uygun olarak,
birbirleriyle yakın işbirliği yapacaklardır. Taraf Devletler, özellikle aşağıdaki hususlarda etkili
önlemler alacaktır:
a) İlgili Taraf Devletlerin uygun görmeleri halinde, diğer suçlarla bağlantıları dâhil olmak
üzere, bu Sözleşmede belirtilen suçların bütün yönlerine ilişkin bilgilerin çabuk ve güvenli
değişimini kolaylaştırmak amacıyla yetkili makamlar, kurum ve hizmetler arasında iletişim
kanallarını geliştirmek ve gerektiğinde tesis etmek;
b) Bu sözleşmede belirtilen suçlara ilişkin soruşturmaları yürütmek üzere aşağıdaki
hususlarda diğer devletlerle işbirliği yapmak:
i. Bu tür suçlara karıştığından şüphe edilen kişilerin kimlikleri, bulundukları yer ve
faaliyetleri veya diğer ilgili kişilerin yerleri;
ii. Bu tür suçların işlenmesinden elde edilen suç gelirinin veya malvarlığının hareketi;
iii. Bu tür suçların işlenmesinde kullanılan veya kullanılması amaçlanan malvarlığı,
teçhizat ve diğer araç-gereçlerin hareketi;
c) Uygun olan hallerde, soruşturma ve analiz amacıyla, gereken kalemleri ve yeterli
miktarda maddeyi sağlamak;
d) Uygun olan hallerde, bu Sözleşmede belirtilen suçların işlenmesi için başvurulan özel
yol ve yöntemler hakkında diğer devletler ile sahte kimlik, tahrif edilmiş, değiştirilmiş ya da
sahte evrak ve suçların gizlenmesi amacıyla başvurulan diğer yolları da içerecek biçimde bilgi
değişiminde bulunmak;
e) Yetkili makamlar, kurum ve hizmetler arasında etkin eşgüdümü kolaylaştırmak ve ilgili
Taraf Devletler arasındaki ikili anlaşma ve düzenlemelere bağlı kalarak irtibat görevlileri
göndermek de dâhil olmak üzere, personel ve diğer uzmanların değişimini teşvik etmek;
f) Bu Sözleşmede belirtilen suçların erken teşhisi amacıyla bilgi değişiminde bulunmak ve
uygun biçimde alınan idarî ve diğer önlemlerin eşgüdümünü sağlamak.
2) Bu Sözleşmenin uygulanması amacıyla Taraf Devletler, kolluk makamları arasında
doğrudan işbirliğine ilişkin ikili veya çok taraflı anlaşma veya düzenlemeler yapmayı ve bu
tür anlaşma veya düzenlemeler mevcut ise, bunları değiştirmeyi değerlendireceklerdir. İlgili
Taraf Devletler, aralarında bu tür anlaşma veya düzenlemelerin mevcut olmaması durumunda,
bu Sözleşmede belirtilen suçlar bakımından karşılıklı yasa uygulama işbirliği için bu
Sözleşmeyi temel olarak almayı değerlendireceklerdir. Taraf Devletler, uygun olduğu zaman,
kolluk makamları arasındaki işbirliğini geliştirmek amacıyla, uluslararası ve bölgesel örgütler
de dâhil olmak üzere, anlaşma ve düzenlemelerden tam olarak yararlanacaklardır.
3) Taraf Devletler, bu Sözleşmede belirtilen ve modern teknoloji kullanılarak işlenen
suçlarla mücadele etmek için olanakları dâhilinde işbirliği yapmaya çaba sarf edeceklerdir.
Madde 49
Ortak Soruşturmalar
Taraf Devletler, bir veya daha fazla Devlette soruşturma, kovuşturma veya yargılama
konusu olan meselelere ilişkin olarak, yetkili makamları aracılığıyla ortak soruşturma
mercileri oluşturmak amacıyla, ikili veya çok taraflı anlaşma veya düzenlemeler yapmayı
değerlendireceklerdir. Bu tür anlaşma veya düzenlemelerin mevcut olmaması halinde, ortak
soruşturmalar her olay için ayrı ayrı yapılacak anlaşmalarla yürütülebilir. İlgili Taraf
Devletler, ülkesinde bu tür bir soruşturma yürütülecek olan Taraf Devletin egemenliğine
bütünüyle saygı göstereceklerdir.
Madde 50
Özel Soruşturma Teknikleri
1) Her Taraf Devlet, yolsuzlukla etkin biçimde mücadele etmek maksadıyla, iç hukuk
sisteminin temel ilkelerinin elverdiği ölçüde ve iç hukukunda belirtilen şartlara uygun olarak,
yetkili makamlarının, kendi ülkesinde, kontrollü teslimatı ve uygun gördüğü hallerde,
elektronik veya diğer izleme biçimlerini ve gizli operasyonlar gibi diğer özel soruşturma
tekniklerini uygun biçimde kullanmasına ve bu yöntemle elde edilen delillerin mahkemelerde
kabul edilmesine izin vermek üzere, olanakları dâhilinde, gerekli önlemleri alacaktır.
2) Bu Sözleşmede belirtilen suçları soruşturmak amacıyla, Taraf Devletler gerektiğinde,
bu tür özel soruşturma tekniklerinin uluslararası işbirliği çerçevesinde kullanımı için uygun
ikili veya çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapmaya teşvik olunur. Bu tür anlaşmalar
veya düzenlemeler devletlerin egemen eşitliği ilkesine bütünüyle uyularak yapılacak ve
uygulanacak ve bu anlaşma veya düzenlemelerin hükümlerine kesinlikle uyularak
yürütülecektir.
3) Bu maddenin 2 nci fıkrasında öngörülen türde bir anlaşma veya düzenlemenin mevcut
olmaması halinde, bu tür soruşturma tekniklerinin uluslararası çerçevede kullanımına yönelik
kararlar her olay için ayrı ayrı alınacak ve gerektiğinde, bu kararlarda, yargı yetkisinin ilgili
Taraf Devletlerce kullanılmasına ilişkin malî düzenlemeler ve anlaşmalar da göz önünde
tutulabilecektir.
4) Kontrollü teslimatın uluslararası düzeyde uygulanmasına yönelik kararlar, ilgili Taraf
Devletlerin rızasıyla, malların ve fonların tespiti ve dokunulmamış olarak veya tamamen veya
kısmen yeri değiştirilmiş veya başkalarının yerine konmuş olarak sevkıyatın devam etmesine
izin verilmesi gibi yöntemleri içerebilir.
BÖLÜM V
VARLIKLARIN GERİ ALINMASI
Madde 51
Genel Hüküm
Bu bölüm uyarınca varlıkların iadesi bu Sözleşmenin temel bir ilkesidir ve bu bakımdan
Taraf Devletler birbirlerine en geniş ölçüde işbirliği ve yardım sağlayacaktır.
Madde 52
Suç Gelirlerinin Transferinin Önlenmesi ve Tespit Edilmesi
1. Bu Sözleşmenin 14 üncü maddesi saklı kalmak kaydıyla, her Taraf Devlet, yargı yetkisi
dâhilindeki malî kuruluşların, müşterilerin kimliklerini doğrulamasını, yüksek meblağlı
hesaplara yatırılan fonların yararlanıcı hesap sahiplerinin kimliklerini belirlemek üzere makul
teşebbüslerde bulunmasını ve önemli kamu görevlerini ifa edenler, aileleri ya da yakınları
tarafından yahut bunlar adına açılmak istenen ya da açılan hesaplar üzerinde yoğun bir
inceleme yapmasını zorunlu kılmak amacıyla, iç hukukuna uygun biçimde gerekli önlemleri
alacaktır. Bu tür yoğun incelemeler, yetkili makamlara rapor etmek amacıyla, şüpheli
işlemleri tespit etmek üzere makul biçimde planlanacak ve malî kuruluşları, meşru müşterileri
ile iş yapmaktan caydıracak ya da iş yapmayı yasaklayacak biçimde yorumlanmayacaktır.
2. Her Taraf Devlet, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen önlemlerin uygulanmasını
kolaylaştırmak amacıyla, iç hukukuna uygun olarak ve karapara aklamaya karşı ilgili
bölgesel, bölgelerarası ve çok taraflı örgütlerin girişimlerinden hareketle:
(a) Yargı yetkisi dâhilindeki malî kuruluşlar tarafından, hesapları üzerinde yoğun
incelemeler yapılması beklenecek gerçek ya da tüzel kişi türleri, özel dikkat gösterilecek
hesap ve işlem tipleri ve bu tür hesaplara ilişkin uygun hesap açma, işletme ve kayıt tutma
önlemleri hakkında tavsiyeler yayınlayacak; ve
(b) Gerekli hallerde, diğer bir Taraf Devletin talebi üzerine ya da kendiliğinden, yargı
yetkisi dâhilindeki malî kuruluşlara, bu kuruluşlar tarafından belirlenebilecek kişilere ek
olarak, söz konusu kuruluşlar tarafından hesapları yoğun incelemeye tâbi tutulabilecek belirli
gerçek ya da tüzel kişilerin kimliklerini bildirecektir.
3. Bu maddenin 2 (a) bendi bağlamında her Taraf Devlet, malî kuruluşlarının, uygun bir
zaman süresince, bu maddenin 1 inci fıkrasında bahsedilen kişilere ait olanlar dâhil olmak
üzere, hesap ve işlemler hakkında asgarî olarak müşterinin ve mümkünse yararlanıcı hesap
sahibinin kimliklerine ilişkin bilgi içerecek biçimde yeterli kayıtları tutmasını sağlayacak
önlemleri uygulayacaktır.
4. Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transferini önlemek ve
tespit etmek amacıyla her Taraf Devlet, düzenleyici ve denetim birimlerinin yardımı ile,
fiziksel varlığı bulunmayan ve denetim altındaki bir malî gruba bağlı olmayan bankaların
kurulmasını önlemeyi teminen uygun ve etkili önlemleri uygulayacaktır. Bunun ötesinde,
Taraf Devletler, malî kuruluşlarının, bu tür kuruluşlarla muhabir bankacılık ilişkisine
girmesini ya da bu ilişkiyi sürdürmeyi reddetmesini ve hesaplarının, fiziksel varlığı
bulunmayan ve denetim altındaki bir malî gruba bağlı olmayan bankalar tarafından
kullanılmasına izin veren yabancı malî kuruluşlarla ilişki kurulmasına karşı çıkmasını zorunlu
kılmayı değerlendirebilir.
5. Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak, belli kamu görevlileri için etkili malî
bildirim sistemleri kurmayı değerlendirecek ve ihlal halleri için uygun yaptırımlar
öngörecektir. Her Taraf Devlet, aynı zamanda, gerektiğinde bu Sözleşmeye uygun olarak
ihdas edilen suç gelirlerini soruşturmak, talep etmek ve geri almak amacıyla, yetkili
makamlarının, bu bilgiyi diğer Taraf Devletlerdeki yetkili makamlarla paylaşmasına izin
vermek üzere gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
6. Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak, yabancı bir ülkedeki bir malî hesapta
menfaati, imzası ya da diğer bir yetkisi bulunan belli kamu görevlilerinin, bu ilişkiyi uygun
makamlara rapor etmesini ve bu hesaplara ait gerekli kayıtları muhafaza etmesini zorunlu
kılmak için gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir. Bu önlemler, aynı zamanda, ihlal
halleri için uygun yaptırımlar içerecektir.
Madde 53
Malvarlığının Doğrudan Geri Alınmasına Yönelik Önlemler
Her Taraf Devlet, iç hukukuna uygun olarak:
(a) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi suretiyle elde edilen
malvarlığı üzerindeki mülkiyet ya da diğer bir hak iddiasını ispat edebilmek için diğer Taraf
Devletlerin, kendi mahkemelerinde hukuk davası açabilmelerini;
(b) Mahkemelerinin, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçları işleyenlerin, bu
suçlardan zarar gören diğer Taraf Devlete tazminat ödemesine hükmedebilmesini; ve
(c) Mahkemelerinin ya da yetkili makamlarının, müsadereye ilişkin karar verirken, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi suretiyle elde edilen malvarlığı
üzerindeki diğer bir Taraf Devletin mülkiyet iddiasını kabul edebilmesini teminen gerekli
önlemleri alacaktır.
Madde 54
Müsadere Hususunda Uluslararası İşbirliği Yoluyla Malvarlığın Geri Alınması İçin
Mekanizmalar
1. Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suçun işlenmesi yoluyla
kazanılan ya da bu suçta kullanılan malvarlığına ilişkin olarak bu Sözleşmenin 55 inci
maddesi uyarınca karşılıklı adlî yardım sağlamak üzere, iç hukukuna uygun olarak:
a) Yetkili makamlarının, bir başka Taraf Devletin mahkemesi tarafından verilmiş bir
müsadere kararını infaz etmesine izin vermek üzere gerekli önlemleri alacaktır.
b) Yargı yetkileri bulunduğunda, yetkili makamlarının, karapara aklama suçu veya yargı
yetkisi dâhilinde olabilecek benzer bir suça ilişkin bir hüküm çerçevesinde veya iç hukukunun
cevaz verdiği diğer usuller uyarınca, yabancı menşeli bu malvarlığına ilişkin müsadere emrini
vermelerine izin vermek üzere gerekli önlemleri alacaktır.
c) Ölüm, firar ya da gaiplik nedenleriyle failin aleyhine dava açılamadığı hallerde veya
diğer uygun hallerde cezaî mahkumiyet kararı olmaksızın, bu malvarlığının müsaderesine izin
vermek üzere gerekli önlemleri almayı değerlendirecektir.
2. Her Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 55 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca yapılan adlî
yardımlaşma talebini yerine getirmek üzere, kendi iç hukukuna uygun olarak:
a) Talep eden Taraf Devletin yetkili makamları veya mahkemeleri tarafından verilmiş olan
dondurma veya el koyma kararı üzerine, talep eden Taraf Devlet, talepte bulunulan Taraf
Devlete, bu yönde hareket etmek için yeterli nedenlerin bulunduğuna ve bu malların
nihayetinde bu maddenin 1 (a) bendinde öngörülen amaçlar doğrultusunda bir müsadere
kararına tâbi olacağına inanmasını sağlayacak makul bir gerekçe göstermesi halinde, ilgili
makamlarına, malvarlığını dondurma veya el koyma izni vermek için gerekli önlemleri
alacak;
b) Talepte bulunulan Taraf Devletin, bu yönde hareket etmek için yeterli nedenlerin
bulunduğuna ve bu malların nihayetinde bu maddenin 1 (a) bendinde öngörülen amaçlar
doğrultusunda bir müsadere kararına tâbi olacağına inanmasını sağlayacak makul bir gerekçe
sağlayan bir talep üzerine, yetkili makamlarına malvarlığını dondurma veya el koyma izni
vermek için gerekli önlemleri alacak; ve
c) Yetkili makamlarına, bu tür malvarlığının edinilmesi ile ilgili bir yabancı tutuklama ya
da suç isnadı gibi nedenlerle, müsadere amacıyla malvarlığını muhafaza etmek için izin
vermek üzere ilave önlemleri almayı değerlendirecektir.
Madde 55
Müsadere Amacıyla Uluslararası İşbirliği
1. Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suç üzerinde yargı yetkisi bulunan diğer
bir Taraf Devletten, bu Sözleşmenin 31 inci maddesinin 1 inci fıkrasında bahsedilen ve
ülkesinde bulunan suç gelirleri, malvarlığı, teçhizat ve diğer araç-gereçlerin müsaderesi için
talep alan bir Taraf Devlet, iç hukuk sistemi dâhilinde mümkün olan en geniş ölçüde;
(a) Bu talebi, bir müsadere kararının verilmesi ve böyle bir kararın verilmesi durumunda
infazı amacıyla, kendi yetkili makamlarına iletecek; ya da,
(b) Bu Sözleşmenin 31 inci maddesinin 1 inci fıkrası ve 54 üncü maddesinin 1 (a) bendine
uygun olarak talepte bulunan Taraf Devletin ülkesindeki bir mahkeme tarafından verilen
müsadere kararını, 31 inci maddenin 1 inci fıkrasında sözü edilen ve kendi ülkesinde bulunan
suç geliri, malvarlığı, teçhizat veya diğer araç-gereçler ile bağlantılı olduğu ölçüde, talep
çerçevesinde infaz edilmek üzere, yetkili makamlarına iletecektir.
2. Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen bir suç üzerinde yargı yetkisi bulunan diğer
bir Taraf Devletin talebi üzerine, gerek talepte bulunan Taraf Devlet, gerekse bu maddenin 1
inci fıkrası çerçevesinde yapılan talep uyarınca talep edilen Taraf Devlet tarafından verilecek
karar gereğince müsadere yapılması amacıyla, talep edilen Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 31
inci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen suç gelirleri, malvarlığı, teçhizat veya diğer araçgereçlerin tespiti, izlenmesi ve dondurulması veya el konulması için önlemler alacaktır.
3. Bu Sözleşmenin 46 ncı maddesinin hükümleri, uyarlanmak suretiyle bu maddeye de
uygulanır. 46 ncı maddenin 15 inci fıkrasında belirtilen hususlara ek olarak, bu maddeye
istinaden yapılan talepler aşağıdakileri de içerecektir:
a) Bu maddenin 1 (a) bendi ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf
Devletin kendi iç hukukuna uygun olarak müsadere kararının takibini yapabilmesine yetecek
biçimde, mümkün olduğu ölçüde bulunduğu yer ve gerektiğinde tahmini değeri de dâhil
olmak üzere, müsadere edilecek olan malvarlığının bir tanımı ve talepte bulunulan Taraf
Devletin dayandığı vak'a beyanı;
b) Bu maddenin 1 (b) fıkrası ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf
Devletin çıkardığı ve talebe esas olan müsadere kararının yasal olarak geçerli bir örneği, bir
vak'a beyanı ve kararın hangi ölçüde yerine getirilmesinin istendiğine ilişkin bilgi, iyi niyetli
üçüncü kişilere yeterli bildirimde bulunan Taraf Devlet tarafından alınan önlemleri belirten
bir beyan ve müsadere kararının nihaî olduğuna ilişkin bir beyan;
c) Bu maddenin 2 nci fıkrası ile ilgili bir talep olması durumunda, talepte bulunan Taraf
Devletin dayandığı bir vakâ beyanı, talep edilen işlemlerin tanımı ve mevcut ise talebe esas
kararın yasal olarak geçerli bir örneği.
4. Bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarında yer alan karar ve işlemler, talepte bulunulan
Taraf Devlet tarafından, kendi iç hukuk hükümlerine ve usul kurallarına veya talepte bulunan
Taraf Devletle ilişkilerinde bağlı olduğu herhangi bir ikili veya çok taraflı anlaşma veya
düzenlemeye uygun ve tâbi olarak yerine getirilecektir.
5. Her Taraf Devlet, bu maddeye işlerlik sağlayan kendi yasa ve düzenlemelerinin ve bu
yasa ve düzenlemelerde sonradan yapılacak değişikliklerin birer örneğini veya bunların bir
tanımını Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine iletecektir.
6. Eğer bir Taraf Devlet bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarında belirtilen önlemlerin
alınmasını, ilgili bir andlaşmanın mevcudiyeti şartına bağlamışsa, o Taraf Devlet bu
Sözleşmeyi gerekli ve yeterli bir andlaşma zemini olarak kabul edecektir.
7. Talepte bulunulan Taraf Devlet zamanlıca ve yeterli delil elde etmez ya da
malvarlığının değeri çok az ise, bu madde çerçevesindeki işbirliği reddedilebilir ya da geçici
önlemler kaldırılabilir.
8. Talepte bulunulan Taraf Devlet, bu madde gereğince alınmış olan herhangi bir geçici
önlemi kaldırmadan evvel, talepte bulunulan Taraf Devlet, mümkün olduğunda, talepte
bulunan Taraf Devlete önlemin sürdürülmesi lehine gerekçelerini sunması için bir şans
tanıyacaktır.
9. Bu maddenin hükümleri iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarına halel getirecek biçimde
yorumlanmayacaktır.
Madde 56
Özel İşbirliği
İç hukukuna aykırı olmamak kaydıyla, her Taraf Devlet, bilgi göndermenin alıcı Taraf
Devletin soruşturma, kovuşturma ve yargılamaları başlatmasına ya da yürütmesine yardımcı
olacağını ya da Taraf Devleti Sözleşmenin bu bölümü çerçevesinde bir talepte bulunmaya
yönelteceğini değerlendirmesi halinde, kendi yürüttüğü soruşturma, kovuşturma ve
yargılamalara halel gelmeksizin, diğer Taraf Devlete, daha önce bir talebi olmaksızın, bu
Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirleri hakkında bilgi gönderebilmeyi
teminen önlem almaya çaba gösterecektir.
Madde 57
Malvarlığının İadesi ve Tasarrufu
1. Bir Taraf Devlet tarafından bu Sözleşmenin 31 inci ya da 55 inci maddesine dayanarak
müsadere edilmiş malvarlığı, bu maddenin 3 üncü fıkrası gereğince önceki yasal maliklerine
iade edilmesi dâhil olmak üzere, o Taraf Devlet tarafından, bu Sözleşmenin hükümlerine ve iç
hukukuna uygun olarak tasarruf edilecektir.
2. Her Taraf Devlet, diğer bir Taraf Devletin bu Sözleşmeye uygun bir talebi üzerine, iyi
niyetli üçüncü kişilerin haklarını gözetmek suretiyle, yetkili makamlarının müsadere edilen
malvarlığını iade edebilmelerini teminen, iç hukukunun temel ilkelerine uygun olarak, gerekli
yasal ve diğer önlemleri alacaktır.
3. Talep edilen Taraf Devlet, bu Sözleşmenin 46 ncı ve 55 inci maddelerine ve bu
maddenin 1 inci ve 2 nci fıkralarına uygun olarak:
(a) Bu Sözleşmenin 17 nci ve 23 üncü maddelerinde bahsedildiği üzere, kamu fonlarının
zimmete geçirilmesi ya da zimmete geçirilen kamu fonlarının aklanması hallerinde, 55 inci
maddeye uygun biçimde ve talepte bulunan Taraf Devletteki nihaî bir hükme dayanmak
suretiyle müsadere yapılmışsa, ki talepte bulunulan Taraf Devlet müsadereye esas teşkil eden
hükmün nihaî olması şartından sarfınazar edebilir, müsadere edilen malvarlığını talep eden
Taraf Devlete iade edecektir;
(b) Bu Sözleşmede öngörülen diğer herhangi bir suç gelirine ilişkin olarak, 55 inci
maddeye uygun biçimde ve talepte bulunan Taraf Devletteki nihaî bir hükme dayanmak
suretiyle müsadere yapılmışsa, ki talepte bulunulan Taraf Devlet müsadereye esas teşkil eden
hükmün nihaî olması şartından sarfınazar edebilir, talepte bulunan Taraf Devletin, müsadere
edilen malvarlığına ilişkin önceki mülkiyet hakkını talepte bulunulan Taraf Devlete makul
biçimde kanıtlaması ya da talepte bulunulan Taraf Devletin, müsadere edilen malvarlığını
iade etmek üzere talepte bulunan Taraf Devletteki zararı kabul etmesi halinde, müsadere
edilen malvarlığını talepte bulunan Taraf Devlete iade edecektir;
(c) Diğer bütün hallerde, müsadere edilen malvarlığını talepte bulunan Taraf Devlete iade
etmeyi, bu malvarlığını önceki yasal maliklerine iade etmeyi ya da suç mağdurlarını tazmin
etmeyi öncelikle değerlendirecektir.
4. Uygun olan hallerde, diğer Taraf Devletler aksini kararlaştırmadıkça, talepte bulunulan
Taraf Devlet, müsadere edilen malvarlığının bu madde gereğince iade ya da tasarruf
edilmesine neden olan soruşturma, kovuşturma ya da yargılamalardan kaynaklanan makul
masrafları mahsup edebilir.
5. Uygun olan hallerde, Taraf Devletler, müsadere edilen malvarlığının nihaî tasarrufu
amacıyla, her olay için ayrı ayrı anlaşmalar ya da karşılıklı kabul edilebilir düzenlemeler
yapmayı da özel olarak değerlendirebilir.
Madde 58
Malî İstihbarat Birimi
Taraf Devletler, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transfer
edilmesinin önlenmesi, bununla mücadele edilmesi ve bu gelirlerin geri alınmasına yönelik
yol ve yöntemlerin teşvik edilmesi amacıyla birbirleriyle işbirliği yapacak ve bu maksatla,
şüpheli malî işlem raporlarını almak, analiz etmek ve yetkili makamlara iletmekten sorumlu
bir malî istihbarat birimi kurmayı değerlendirecektir.
Madde 59
İkili ve Çok Taraflı Anlaşma ve Düzenlemeler
Taraf Devletler, Sözleşmenin bu bölümü uyarınca yürütülen uluslararası işbirliğinin
etkinliğini artırmak amacıyla ikili ya da çok taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapmayı
değerlendirecektir.
BÖLÜM VI
TEKNİK YARDIM VE BİLGİ DEĞİŞİMİ
Madde 60
Eğitim ve Teknik Yardım
1. Her Taraf Devlet, gerekli olduğu ölçüde, yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla
mücadeleden sorumlu personeli için bilimsel eğitim programları başlatacak, yürütecek ve
geliştirecektir. Bu eğitim programları, diğerlerinin yanı sıra, aşağıdaki konuları içerebilir:
(a) Delil toplama ve soruşturma yöntemlerinin kullanımı dâhil olmak üzere, yolsuzluğun
önlenmesi, tespit edilmesi, soruşturulması, cezalandırılması ve kontrol edilmesine yönelik
etkili önlemler;
(b) Stratejik yolsuzlukla mücadele politikasının geliştirilmesi ve planlanmasında kapasite
oluşturulması;
(c) Sözleşmenin şartlarına uygun biçimde karşılıklı adlî yardım taleplerinin hazırlanması
konusunda yetkili makamların eğitilmesi;
(d) Kuruluşların, kamu alımları dâhil olmak üzere kamu hizmet yönetimi ve kamu
maliyesi yönetiminin ve özel sektörün değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi;
(e) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin transfer edilmesinin
önlenmesi, bununla mücadele edilmesi ve bu gelirlerin geri alınması;
(f) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin tespit edilmesi ve
dondurulması;
(g) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin hareketinin ve bu
gelirlerin transfer edilmesi, gizlenmesi ve değiştirilmesinde kullanılan yöntemlerin izlenmesi;
(h) Bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin iade edilmesini
kolaylaştırmak için uygun ve etkili yasal ve idarî düzenek ve yöntemler;
(i) Yargı makamları ile işbirliği yapan mağdur ve tanıkların korunmasında kullanılan
yöntemler; ve
(j) Ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile lisan eğitimi.
2. Taraf Devletler, kapasitelerine uygun olarak, özellikle kalkınmakta olan ülkelerin
yararına, bunların yolsuzlukla mücadele plan ve programlarına yönelik olarak, bu maddenin 1
inci fıkrasında belirtilen alanlardaki maddî destek ile eğitim dâhil olmak üzere, birbirine en
geniş biçimde teknik yardım sağlamayı; ayrıca, iade ve karşılıklı adlî yardım alanlarında Taraf
Devletler arasında işbirliğini kolaylaştıracak eğitim, yardım ve gerekli deneyim ile uzmanlık
bilgisinin karşılıklı değişimini sağlamayı değerlendirecektir.
3. Taraf Devletler, gerekli olduğu ölçüde, uluslararası ve bölgesel örgütlerdeki ve ilgili
ikili ve çok taraflı anlaşmalar ve düzenlemeler çerçevesindeki operasyonel ve eğitim
faaliyetlerini en üst düzeye çıkarma çabalarını artıracaktır.
4. Taraf Devletler, yetkili makamlar ve toplumun katılımıyla, yolsuzlukla mücadele
strateji ve eylem planlarını geliştirmek üzere, talep halinde, yolsuzluğun ilgili ülkelerdeki
çeşitleri, nedenleri, etkileri ve maliyetine ilişkin değerlendirme, çalışma ve araştırmaları
yürütmede birbirine yardım etmeyi değerlendirecektir.
5. Taraf Devletler, bu Sözleşmeye uygun olarak ihdas edilen suçların gelirlerinin geri
alınmasını kolaylaştırmak üzere, bu amaca ulaşılmasına yardımcı olabilecek uzmanların
isimlerini birbirine bildirmek suretiyle işbirliği yapabilirler.
6. Taraf Devletler, işbirliği ve teknik yardımı teşvik etmek ve kalkınmakta olan ülkeler ile
ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelerin özel problemleri ve gereksinmeleri dâhil olmak
üzere, müşterek problemlerin tartışılmasını sağlamak üzere altbölgesel, bölgesel ve
uluslararası konferans ve seminerlerden istifade etmeyi değerlendirecektir.
7. Taraf Devletler, kalkınmakta olan ülkeler ile ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelerin
bu Sözleşmeyi uygulama çabalarına, teknik yardım program ve projeleri aracılığı ile malî
katkıda bulunmak amacıyla gönüllü düzenekler kurmayı değerlendirecektir.
8. Her Taraf Devlet, bu Sözleşmenin uygulanmasına yönelik olarak kalkınmakta olan
ülkelerdeki program ve projeleri Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler ve Suç Ofisi
aracılığıyla desteklemek üzere, Ofise gönüllü katkılarda bulunmayı değerlendirecektir.
Madde 61
Yolsuzluğa İlişkin Bilgilerin Toplanması, Değişimi ve Analizi
1. Her Taraf Devlet, uzmanlarla danışma halinde, yolsuzluk suçlarının işlendiği hallerin
yanı sıra, ülkesindeki yolsuzluk eğilimlerini analiz etmeyi değerlendirecektir.
2. Taraf Devletler, yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğun önlenmesine yönelik en iyi
uygulamalar hakkındaki bilginin yanı sıra, mümkün olduğu ölçüde ortak tanımlar, standartlar
ve metodolojilerin geliştirilmesi amacıyla, yolsuzluk ve bilgiye ilişkin istatistikleri ve analitik
uzmanlığı geliştirmeyi ve bunları birbirleriyle ve uluslararası ve bölgesel örgütler aracılığıyla
paylaşmayı değerlendirecektir.
3. Her Taraf Devlet yolsuzlukla mücadele politikalarını ve aldığı önlemleri izlemeyi ve
bunların etkinlik ve verimliliğini ölçmeyi değerlendirecektir.
Madde 62
Diğer Önlemler: Sözleşmenin Ekonomik Kalkınma ve Teknik Yardım
Aracılığıyla Uygulanması
1. Taraf Devletler, yolsuzluğun genel olarak toplum ve özellikle sürdürülebilir kalkınma
üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne alarak, bu Sözleşmenin en uygun biçimde
uygulanmasına olanak tanıyan önlemleri uluslararası işbirliği yoluyla, mümkün olan en geniş
biçimde alacaktır.
2. Taraf Devletler, mümkün olduğu ölçüde ve uluslararası ve bölgesel örgütlerin yanı sıra
birbirleriyle işbirliği içinde, aşağıdaki hususlar için somut çaba göstereceklerdir:
(a) Kalkınmakta olan ülkelerin yolsuzluğu önleme ve yolsuzlukla mücadele etme
kapasitelerini güçlendirmek maksadıyla, bu ülkelerle değişik seviyelerdeki işbirliğini
artırmak;
(b) Kalkınmakta olan ülkelerin etkin bir biçimde yolsuzluğu önlemek ve yolsuzlukla
mücadele etmek için gösterdikleri çabaları desteklemek ve bu Sözleşmeyi başarılı bir biçimde
uygulamalarına yardım etmek için malî ve maddî yardımı artırmak;
(c) Kalkınmakta olan ve ekonomileri geçiş sürecinde olan ülkelere, bu Sözleşmenin
uygulanması için duydukları ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak için teknik yardım
sağlamak. Bu maksatla, Taraf Devletler, bir Birleşmiş Milletler fonu düzeneğinde özel olarak
bu amaçla belirlenen bir hesaba yeterli ve düzenli olarak gönüllü katkılarda bulunmaya çaba
gösterecektir. Taraf Devletler, ayrıca, iç hukuklarına ve bu Sözleşmenin hükümlerine uygun
olarak, bu Sözleşme hükümleri uyarınca müsadere edilmiş suç gelirlerinin veya malvarlığının
parasal bir yüzdesini yahut bu paraya tekabül eden meblağı, söz konusu hesaba bağışlamayı
özel olarak değerlendirebilirler;
(d) Diğer Taraf Devletleri ve malî kuruluşları, özellikle bu Sözleşmenin amaçlarına
ulaşmalarına yardım edebilmek için kalkınmakta olan ülkelere daha fazla eğitim programları
ve modern teçhizat sağlama suretiyle, gerektiğinde, bu maddeye uygun olarak yürütülen
çabalara katılmaya teşvik ve ikna etmek.
3. Bu önlemler, mümkün olduğu ölçüde, mevcut dış yardım taahhütlerine veya ikili,
bölgesel veya uluslararası düzeydeki diğer malî işbirliği düzenlemelerine halel
getirmeyecektir.
4. Taraf Devletler, bu Sözleşmede öngörülen uluslararası işbirliği yöntemlerinin etkili
olabilmesi ve yolsuzluğun önlenmesi, tespiti ve kontrol edilmesi için gerekli olan malî
düzenlemeleri dikkate almak suretiyle, maddî ve lojistik yardım konusunda ikili veya çok
taraflı anlaşmalar veya düzenlemeler yapabilirler.
BÖLÜM VII
UYGULAMA MEKANİZMALARI
Madde 63
Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansı
1. Taraf Devletlerin bu Sözleşmedeki hedeflere ulaşabilmeleri için kapasitelerini ve
aralarındaki işbirliğini artırmak, bu Sözleşmenin uygulanmasını teşvik etmek ve gözden
geçirmek amacıyla, bu Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansı kurulur.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Taraf Devletler Konferansını, bu Sözleşmenin
yürürlüğe girmesini müteakip en geç bir yıl içinde toplayacaktır. Daha sonra, Taraf Devletler
Konferansının olağan toplantıları Konferans tarafından kabul edilen usul kurallarına uygun
olarak yapılacaktır.
3. Taraf Devletler Konferansı, usul kurallarını, gözlemcilerin kabulü ve katılımına ilişkin
kurallar da dâhil olmak üzere, bu maddede öngörülen faaliyetlerin yürütülmesine yönelik
kuralları ve bu faaliyetlerin yerine getirilmesinde ortaya çıkan masrafların ödenmesine ilişkin
kuralları belirleyecektir.
4. Taraf Devletler Konferansı, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen hedeflere ulaşmak
için, aşağıdakiler dâhil olmak üzere, faaliyetler ve çalışma usul ve yöntemleri üzerinde
mutabakat sağlayacaktır:
(a) Gönüllü katkılarda bulunmanın teşvik edilmesi dâhil olmak üzere, Taraf Devletlerin,
bu Sözleşmenin 60 ıncı ve 62 nci maddeleri ile II. ilâ V. bölümlerindeki faaliyetlerinin
kolaylaştırılması;
(b) Diğerlerinin yanı sıra, bu maddede bahsedildiği üzere gerekli bilgilerin yayımlanması
suretiyle, Taraf Devletler arasında, yolsuzluk model ve eğilimleri, yolsuzluğun önlenmesi ve
yolsuzlukla mücadelede başarılı uygulamalar ve suç gelirlerinin iadesine ilişkin bilgi
değişiminin kolaylaştırılması;
(c) İlgili uluslararası ve bölgesel örgüt ve düzenekler ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği
yapılması;
(d) İş yükünün gereksiz yere artmasını önlemek amacıyla, diğer uluslararası bölgesel
düzenekler tarafından yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele çerçevesinde elde
edilen gerekli bilgilerden uygun biçimde istifade edilmesi;
(e) Bu Sözleşmenin Taraf Devletler tarafından uygulanmasının düzenli aralıklarla gözden
geçirilmesi;
(f) Bu Sözleşmenin ve uygulanmasının geliştirilmesi için önerilerde bulunulması;
(g) Taraf Devletlerin, bu Sözleşmenin uygulanmasına ilişkin teknik yardım ihtiyaçlarına
önem verilmesi ve bu bağlamda, gerekli görülebilecek önerilerde bulunulması.
5. Bu maddenin 4 üncü fıkrasının amaçları bakımından, Taraf Devletler Konferansı, bu
Sözleşmenin uygulanmasında alınan önlemlere ve karşılaşılan güçlüklere ilişkin gerekli
bilgileri, Taraflarca temin edilen malumat ve kendisi tarafından tesis edilebilecek ek gözden
geçirme düzenekleri aracılığıyla elde edecektir.
6. Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeyi uygulamak için alınan yasal ve idarî önlemlerin yanı
sıra, plan, program ve uygulamaları hakkındaki bilgileri Taraf Devletler Konferansına,
Konferans tarafından talep edildiği biçimde temin edecektir. Taraf Devletler Konferansı,
diğerlerinin yanı sıra, Taraf Devletler ve yetkili uluslararası örgütlerce temin edilenler dâhil
olmak üzere, bilgilerin alınması ve işleme tâbi tutulmasının en etkili yöntemini araştıracaktır.
Taraf Devletler Konferansınca kabul edilecek usule uygun olarak akredite edilen ilgili sivil
toplum örgütlerinin temin ettiği veriler de ayrıca değerlendirilebilir.
7. Bu maddenin 4 üncü ve 6 ncı fıkraları uyarınca, Taraf Devletler Konferansı, gerekli
görürse, Sözleşmenin etkili biçimde uygulanmasına yardımcı olmak üzere uygun bir düzenek
ya da birim kuracaktır.
Madde 64
Yazmanlık
1. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansına
gereken yazmanlık hizmetlerini sağlayacaktır.
2. Yazmanlık:
a) Taraf Devletler Konferansına, bu Sözleşmenin 63 üncü maddesinde öngörülen
faaliyetleri yürütmelerinde yardım edecek ve Taraf Devletler Konferansının oturumları için
gereken düzenlemeleri ve hizmetleri sağlayacak;
b) Talep üzerine, Taraf Devletlere, bu Sözleşmenin 63 üncü maddesinin 5 inci ve 6 ncı
fıkralarında öngörüldüğü üzere, Taraf Devletler Konferansına bilgi temin etmelerinde yardım
edecek; ve
c) İlgili uluslararası ve bölgesel kuruluşların yazmanlıkları ile gerekli eşgüdümü
sağlayacaktır.
BÖLÜM VIII
NİHAİ HÜKÜMLER
Madde 65
Sözleşmenin Uygulanması
1. Her Taraf Devlet, yasal ve idarî önlemler dâhil, iç hukukunun temel ilkelerine uygun
olarak, bu Sözleşmedeki yükümlülüklerinin yerine getirilmesini sağlamak için gereken
önlemleri alacaktır.
2. Her Taraf Devlet, yolsuzlukla mücadele ve yolsuzluğun önlenmesi için bu Sözleşme ile
sağlananlardan daha sıkı ve ağır önlemleri alabilir.
Madde 66
Uyuşmazlıkların Çözümü
1. Taraf Devletler, bu Sözleşmenin yorumlanmasına veya uygulanmasına ilişkin
uyuşmazlıkları görüşme yoluyla çözmek için çaba gösterecektir.
2. İki veya daha fazla Taraf Devlet arasında, bu Sözleşmenin yorumlanmasına veya
uygulanmasına ilişkin olarak makul bir süre içerisinde görüşme yoluyla çözülemeyen
herhangi bir uyuşmazlık, bu Taraf Devletlerden birinin talebi üzerine, tahkime götürülecektir.
Eğer tahkim talebinin yapıldığı tarihten 6 ay sonra, Taraf Devletler tahkimin oluşturulmasına
ilişkin bir mutabakat sağlayamazlarsa, bu Taraf Devletlerden herhangi biri uyuşmazlığı,
Divan'ın statüsüne uygun bir taleple, Uluslararası Adalet Divanı'na götürebilir.
3. Her Taraf Devlet, bu Sözleşmeye ilişkin imzalama, onaylama, kabul ya da uygun bulma
yahut katılım sırasında, kendisini bu maddenin 2 nci fıkrası ile bağlı saymadığını bildirebilir.
Diğer Taraf Devletler, böyle bir çekince koyan Taraf Devlet bakımından bu maddenin 2 nci
fıkrası ile bağlı olmayacaktır.
4. Bu maddenin 3 üncü fıkrası uyarınca çekince koymuş herhangi bir Taraf Devlet,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirmek suretiyle, herhangi bir zamanda bu çekinceyi
kaldırabilir.
Madde 67
İmza, Onay, Kabul, Uygun Bulma ve Katılım
1. Bu Sözleşme, 9-11 Aralık 2003 tarihleri arasında Meksika'nın Merida kentinde ve
ondan sonra da 9 Aralık 2005 tarihine kadar New York'daki Birleşmiş Milletler Genel
Merkezinde bütün Devletlerin imzasına açık olacaktır.
2. Bu Sözleşme, bu maddenin 1 inci fıkrası uyarınca, üyelerinden en az bir Devletin bu
Sözleşmeyi imzalaması koşuluyla, bölgesel ekonomik bütünleşme örgütlerinin imzasına da
açık olacaktır.
3. Bu Sözleşme, onaylamaya, kabule veya uygun bulmaya tâbidir. Onaylama, kabul veya
uygun bulma belgeleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edilecektir. Bir bölgesel
ekonomik bütünleşme örgütü, üye Devletlerinden en az biri öyle yaptığı takdirde, onaylama,
kabul veya uygun bulma belgesini tevdi edebilir. Bu tür örgütler, onaylama, kabul veya uygun
bulma belgelerinde, bu Sözleşmeyle düzenlenen konulara ilişkin yetkilerinin sınırını beyan
edecektir. Bu örgütler yetkilerinin kapsamına ilişkin herhangi bir değişikliği de saklayıcıya
bildirecektir.
4. Bu Sözleşme herhangi bir Devletin veya üye Devletlerinden en az birisi bu Sözleşmeye
taraf olan herhangi bir bölgesel ekonomik bütünleşme örgütünün katılımına açıktır. Katılım
belgeleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edilecektir. Katılım sırasında, bölgesel
ekonomik bütünleşme örgütü bu sözleşmeyle düzenlenen konulara ilişkin yetkilerinin sınırını
beyan edecektir. Bu tür bir örgüt yetkilerinin kapsamına ilişkin herhangi bir değişikliği de
saklayıcıya bildirecektir.
Madde 68
Yürürlüğe Girme
1. Bu Sözleşme, otuzuncu onaylama, kabul, uygun bulma veya katılım belgesinin tevdi
edildiği tarihten sonraki doksanıncı günde yürürlüğe girecektir. Bu fıkranın amaçları
bakımından, bölgesel bir ekonomik bütünleşme örgütü tarafından tevdi edilmiş herhangi bir
belge, bu tür örgütlere üye Devletler tarafından tevdi edilenlere ilave olarak sayılmayacaktır.
2. Bu Sözleşmeyi otuzuncu belgenin tevdiinden sonra onaylayan, kabul eden, uygun bulan
ya da katılan her Devlet veya bölgesel bir ekonomik bütünleşme örgütü bakımından, bu
Sözleşme, bu Devlet ya da bölgesel ekonomik bütünleşme örgütünün ilgili belgeyi tevdiinden
otuz gün sonraki tarih ile bu maddenin 1 inci fıkrası gereğince Sözleşmenin yürürlüğe
gireceği tarihten hangisi daha sonra ise, o tarihte yürürlüğe girecektir.
Madde 69
Değişiklikler
1. Bu Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beşinci yılın sonunda, bir Taraf
Devlet bir değişiklik önerisinde bulunabilir ve bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine
sunabilir. Genel Sekreter, bunun üzerine, değişiklik önerisini Taraf Devletlere ve bu
Sözleşmeye Taraf Devletler Konferansına, önerilerin görüşülmesi ve karara bağlanması
amacıyla iletecektir. Taraf Devletler Konferansı her bir değişiklik üzerinde oydaşmaya
varabilmek içen her türlü çabayı gösterecektir. Eğer oydaşmaya yönelik bütün çabalar
tükenmiş ve anlaşmaya varılamamışsa, değişikliğin kabul edilmesi için son çare olarak Taraf
Devletler Konferansında hazır bulunan ve oy kullanan Taraf Devletlerin üçte iki oy çokluğu
aranacaktır.
2. Bölgesel ekonomik bütünleşme örgütleri, kendi yetkileri dâhilindeki konularda, bu
maddedeki oy haklarını, bu Sözleşmeye Taraf olan kendi üye Devletlerinin sayısına eşit
sayıda oyla kullanacaktır. Bu tür bir örgüte üye Devletler kendi oy haklarını kullanırlarsa,
örgüt oy hakkını; örgüt oy hakkını kullanırsa, üye Devletler oy haklarını kullanamazlar.
3. Bu maddenin 1 inci fıkrası uyarınca kabul edilen bir değişiklik Taraf Devletlerce,
onaya, kabule veya uygun bulmaya tâbidir.
4. Bir Taraf Devlet açısından bu maddenin 1 inci fıkrası uyarınca kabul edilen bir
değişiklik, bu tür bir değişikliğe ilişkin onaylama, kabul veya uygun bulma belgesinin
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edildiği tarihten doksan gün sonra yürürlüğe
girecektir.
5. Yürürlüğe giren bir değişiklik, bağlanmaya dair rızalarını belirten Taraf Devletler için
bağlayıcılık kazanacaktır. Diğer Taraf Devletler ise bu Sözleşmenin hükümleriyle ve daha
önce onaylamış, kabul etmiş veya uygun bulmuş oldukları herhangi bir değişiklik ile bağlı
kalmaya devam edeceklerdir.
Madde 70
Çekilme
1. Bir Taraf Devlet, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine yapacağı yazılı bir bildirimle bu
Sözleşmeden çekilebilir. Bu tür bir çekilme, bildirimin Genel Sekreter tarafından teslim
alınmasından bir yıl sonra yürürlüğe girecektir.
2. Bölgesel bir ekonomik bütünleşme örgütünün bu Sözleşmeye taraf olma durumu,
örgütün üyesi bütün Devletlerin Sözleşmeden çekilmeleri halinde sona erer.
Madde 71
Saklayıcı ve Kullanılacak Diller
1. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu Sözleşmenin saklayıcısı olarak tayin edilmiştir.
2. Bu Sözleşmenin Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca metinlerinin
eşit derecede geçerli olduğu özgün metni, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından
saklanacaktır.
İlgili Hükümetleri tarafından usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş altta imzaları bulunan tam
yetkili temsilciler bu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
TBMM Arşivlerinden alınmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder