6325 HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU
Kanun Numarası : 6325
Kabul Tarihi : 7/6/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 22/6/2012 Sayı : 28331
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 52
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
MADDE 1 –
(1) Bu Kanunun amacı, hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla
çözümlenmesinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde
serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının
çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar
arabuluculuğa elverişli değildir.
Tanımlar
MADDE 2 –
(1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Arabulucu: Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular
siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi,
b) Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde
bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle
çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını
gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de
getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve
ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini, c) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,
ç) Daire Başkanlığı: Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak
Arabuluculuk Daire Başkanlığını,
d) Genel Müdürlük: Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünü,
e) İdare: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan idare ve
kurumlar ile 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahalli idareler ve bu idareler tarafından kurulan
işletmeleri, özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu
iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmelerini, sermayesinin
yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları, (1)
1
12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine “gerçekleştiren,” ibaresinden sonra gelmek üzere “tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya
çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen,” ibaresi ve (d) bendinden sonra gelmek üzere (e) bendi
eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
f) Kurul: Arabuluculuk Kurulunu, (1)
g) Sicil: Arabulucular sicilini, (1)
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Arabuluculuğa İlişkin Temel İlkeler
İradi olma ve eşitlik
MADDE 3 – (1) Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek,
sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. (Ek cümle:6/12/2018-
7155/22 md.) Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.
(2) Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara
sahiptirler.
Gizlilik
MADDE 4 – (1) Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti
çerçevesinde kendisine sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer
kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu
konudaki gizliliğe uymak zorundadırlar.
Beyan veya belgelerin kullanılamaması
MADDE 5 –
(1) Taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılanlar da dâhil üçüncü bir
kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda,
aşağıdaki beyan veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz:
a) Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabuluculuk faaliyetine
katılma isteği.
b) Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen
görüşler ve teklifler.
c) Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca ileri sürülen öneriler veya herhangi bir
vakıa veya iddianın kabulü.
ç) Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla hazırlanan belgeler.
(2) Birinci fıkra hükmü, beyan veya belgenin şekline bakılmaksızın uygulanır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen bilgilerin açıklanması mahkeme, hakem veya herhangi bir
idari makam tarafından istenemez. Bu beyan veya belgeler, birinci fıkrada öngörülenin
aksine, delil olarak sunulmuş olsa dahi hükme esas alınamaz. Ancak, söz konusu bilgiler bir
kanun hükmü tarafından emredildiği veya arabuluculuk süreci sonunda varılan anlaşmanın
uygulanması ve icrası için gerekli olduğu ölçüde açıklanabilir.
(4) Yukarıdaki fıkralar, arabuluculuğun konusuyla ilgili olup olmadığına
bakılmaksızın, hukuk davası ve tahkimde uygulanır.
(5) Birinci fıkrada belirtilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, hukuk davası ve
tahkimde ileri sürülebilen deliller, sadece arabuluculukta sunulmaları sebebiyle kabul
edilemeyecek deliller haline gelmez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Arabulucuların Hak ve Yükümlülükleri
Unvanın kullanılması
MADDE 6 –
(1) Sicile kayıtlı olan arabulucular, arabulucu unvanını ve bu unvanın
sağladığı yetkileri kullanma hakkına sahiptirler.
(2) Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti sırasında bu unvanını belirtmek zorundadır.
(3) Daire Başkanlığı, arabulucuların uzmanlık
alanlarını ve uzmanlığa ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Ücret ve masrafların istenmesi
MADDE 7 –
(1) Arabulucu yapmış olduğu faaliyet karşılığı ücret ve masrafları isteme
hakkına sahiptir. Arabulucu, ücret ve masraflar için avans da talep edebilir.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça arabulucunun ücreti, faaliyetin sona erdiği tarihte
yürürlükte bulunan Arabulucu Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir ve ücret ile masraf
taraflarca eşit olarak karşılanır.
(3) Arabulucu, arabuluculuk sürecine ilişkin olarak belirli kişiler için aracılık yapma veya
belirli kişileri tavsiye etmenin karşılığı olarak ücret alamaz. Bu yasağa aykırı işlemler batıldır.
Taraflarla görüşme ve iletişim kurulması
MADDE 8 –
(1) Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve
iletişim kurabilir.
Görevin özenle ve tarafsız biçimde yerine getirilmesi
MADDE 9 –
(1) Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine
getirir.
(2) Arabulucu olarak görevlendirilen kimse, tarafsızlığından şüphe edilmesini
gerektirecek önemli hâl ve şartların varlığı hâlinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle
yükümlüdür. Bu açıklamaya rağmen taraflar, arabulucudan birlikte talep ederlerse, arabulucu
bu görevi üstlenebilir yahut üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir.
(3) Arabulucu, taraflar arasında eşitliği gözetmekle yükümlüdür.
(4) Arabulucu, bu sıfatla görev yaptığı uyuşmazlıkla ilgili olarak açılan davada, daha
sonra taraflardan birinin avukatı olarak görev üstlenemez.
Reklam yasağı
MADDE 10 –
(1) Arabulucuların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü
teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında arabulucu,
avukat ve akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
Tarafların aydınlatılması
MADDE 11 –
(1) Arabulucu, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun
esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdür.
Aidat ödenmesi
MADDE 12 –
(1) Arabuluculardan sicile kayıtlarında giriş aidatı ve her yıl için yıllık
aidat alınır.
(2) Giriş aidatı ve yıllık aidatlar genel bütçeye gelir kaydedilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Arabuluculuk Faaliyeti
Arabulucuya başvuru
MADDE 13 – (1) Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında
arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya
başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir.
(2) Aksi kararlaştırılmadıkça taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz
gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.
(3) Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma
ihtiyaç duyan taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin
kararıyla adli yardımdan yararlanabilir. Bu konuda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanununun 334 ila 340 ıncı maddeleri kıyasen uygulanır.
Arabulucunun seçilmesi
MADDE 14 –
(1) Başkaca bir usul kararlaştırılmadıkça arabulucu veya arabulucular
taraflarca seçilir.
Arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi
MADDE 15 –
(1) Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya
davet eder.
(2) Taraflar, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydıyla arabuluculuk
usulünü serbestçe kararlaştırabilirler.
(3) Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların
isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz
önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür.
(4) Niteliği gereği yargısal bir yetkinin kullanımı olarak sadece hâkim tarafından
yapılabilecek işlemler arabulucu tarafından yapılamaz.
(5) Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan
etmeleri hâlinde yargılama, mahkemece üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların
birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar uzatılabilir.
(6) (Değişik: 12/10/2017-7036/22 md.) Arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat,
kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın çözümüne katkı
sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir.
(7) (Ek: 12/10/2017-7036/22 md.) Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması
hâlinde arabulucu bir çözüm önerisinde bulunabilir.
(8) (Ek: 12/10/2017-7036/22 md.) Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici
tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da
hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Komisyon, arabuluculuk müzakereleri
sonunda gerekçeli bir rapor düzenler ve beş yıl boyunca saklar.
(9) (Ek: 12/10/2017-7036/22 md.) Komisyon üyelerinin arabuluculuk faaliyeti
kapsamında yaptıkları işler ve aldıkları kararlar sebebiyle açılacak tazminat davaları, ancak
Devlet aleyhine açılabilir. Devlet ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı
hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan üyelere ödeme tarihinden itibaren bir yıl
içinde rücu eder.
(10) (Ek: 12/10/2017-7036/22 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir.
Arabuluculuk sürecinin başlaması ve sürelere etkisi
MADDE 16 – (1) Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru
hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin
devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği
tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu
süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların
arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı
olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren
işlemeye başlar.
(2) Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre,
zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Arabuluculuğun sona ermesi
MADDE 17 – (1) Aşağıda belirtilen hâllerde arabuluculuk faaliyeti sona erer:
a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin
gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden
çekildiğini bildirmesi.
ç) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d) (Değişik: 12/10/2017-7036/23 md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının
tespit edilmesi.
(2) Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya
arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu
tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca
imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi
belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır.3
(3) Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması
dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları
konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar ve taraflar hazır değilse her türlü iletişim
vasıtasını kullanarak hazır bulunmayan tarafları bilgilendirir.4
(4) Arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi hâlinde, arabulucu, bu faaliyete ilişkin
kendisine yapılan bildirimi, tevdi edilen ve elinde bulunan belgeleri, ikinci fıkraya göre
düzenlenen tutanağı beş yıl süre ile saklamak zorundadır. Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti
sonunda düzenlediği son tutanağın bir örneğini arabuluculuk faaliyetinin sona ermesinden
itibaren bir ay içinde Genel Müdürlüğe gönderir.
Milletlerarası sulh anlaşma belgelerinin icrası
MADDE 17/A- (Ek:28/3/2023-7445/33 md.)
(1) 25/2/2021 tarihli ve 7282 sayılı Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası
Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonunun Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanunla kabul edilen Sözleşme kapsamında arabuluculuk sonucu
düzenlenen sulh anlaşma belgelerinin yerine getirilmesi için icra edilebilirlik şerhinin asliye
ticaret mahkemesinden alınması zorunludur.
(2) İcra edilebilirlik şerhi, tarafların kararlaştırdıkları yer mahkemesinden,
kararlaştırdıkları yer yoksa sırasıyla karşı tarafın Türkiye’deki yerleşim yeri mahkemesinden,
sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut
değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.
(3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesine ilişkin inceleme dosya üzerinden, Sözleşme
hükümleri ile 18 inci madde hükmüne göre yapılır. Mahkeme, gerektiğinde gerekçesini de
göstererek duruşma açabilir.
Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin
uyuşmazlıklarda arabuluculuk
MADDE 17/B- (Ek:28/3/2023-7445/34 md.)
(1) Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin
uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişlidir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması
3
12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “taraflar veya
vekillerince” ibareleri “taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca” şeklinde değiştirilmiştir.
4 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “yapar.”
ibaresi “yapar ve taraflar hazır değilse her türlü iletişim vasıtasını kullanarak hazır
bulunmayan tarafları bilgilendirir.” şeklinde değiştirilmiştir.
ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk
süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere tasarruf
yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilir. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya
tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, üç aylık
sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkar.
(3) Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi,
taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda
yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenir.
(4) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olup bu şerh
taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme yapacağı incelemede
anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazın devri
veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan
sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler; bu kapsamda kurum
veya kuruluşlardan bilgi veya belge talep edebilir ve gerektiğinde duruşma açabilir.
(5) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin verilmesiyle ilgili diğer
hususlar hakkında 18 inci madde hükmü uygulanır.
Tarafların anlaşması5
MADDE 18 – (1) Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı
taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu
tarafından imzalanır.
(2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma
belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce
arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi,
arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın
görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra
edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu
şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.(4)
(3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme
dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin
uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın
içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır.
Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru
ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde,
maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir
resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.(4)
(4) (Ek: 12/10/2017-7036/35 md.) Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının
5
12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan
“asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden” ibaresi
“arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden” şeklinde ve aynı maddenin üçüncü
fıkrasında yer alan “üzerinden de yapılabilir” ibaresi “üzerinden yapılır” şeklinde değiştirilmiştir.
zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar
bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra
edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.6
(5) (Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya
varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM7
Dava Şartı Olarak Arabuluculuk
Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş
ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son
tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek
zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir
haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden
reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava
dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem
yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
(3) Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan bu madde uyarınca arabuluculuk
yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek, görev yapmak istedikleri adli
yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve listeleri ilgili komisyon
başkanlıklarına bildirir. Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki
arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri
sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderir.
(4) Başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer
arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı
işleri müdürlüğüne yapılır.
(5) Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir.
Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde bu
arabulucu görevlendirilir.
(6) Başvuran taraf, kendisine ve elinde bulunması hâlinde karşı tarafa ait her türlü
6 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Taraflar ve
avukatları ile arabulucunun” ibaresi “Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu
kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise
avukatlar ile arabulucunun” şeklinde değiştirilmiştir.
7
6/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle Kanuna Dördüncü Bölümden sonra
gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm eklenmiş, diğer bölümler
buna göre teselsül ettirilmiştir.
iletişim bilgisini arabuluculuk bürosuna verir. Büro, tarafların resmî kayıtlarda yer alan
iletişim bilgilerini araştırmaya da yetkilidir. İlgili kurum ve kuruluşlar, büro tarafından talep
edilen bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
(7) Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir.
Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da
yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme
konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. (Ek cümle:28/3/2023-7445/36
md.) Avukatı bulunsa bile asıl tarafı da bilgilendirir. Bilgilendirme ve davete ilişkin
işlemlerini belgeye bağlar.
(8) Arabulucu, görevlendirmeyi yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden
dikkate alamaz. Karşı taraf en geç ilk toplantıda, yetkiye ilişkin belgeleri sunmak suretiyle
arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhâl ilgili
sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim eder. Mahkeme, harç alınmaksızın
dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda en geç bir hafta içinde yetkili büroyu kesin
olarak karara bağlar ve dosyayı büroya iade eder. Mahkeme kararı büro tarafından 11/2/1959
tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca taraflara tebliğ edilir. Yetki
itirazının reddi durumunda aynı arabulucu yeniden görevlendirilir ve dokuzuncu fıkrada
belirtilen süreler yeni görevlendirme tarihinden başlar. Yetki itirazının kabulü durumunda ise
kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde yetkili büroya başvurulabilir. Bu takdirde yetkisiz
büroya başvurma tarihi yetkili büroya başvurma tarihi olarak kabul edilir. Yetkili büro,
beşinci fıkra uyarınca arabulucu görevlendirir.
(9) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde
sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
(10) Arabulucu; taraflara ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme
yapılamaması ya da tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk
faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir.
(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması
sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son
tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama
giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.
Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti
üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk
ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci
Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret,
Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için
görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların
anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet
Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların
anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça
taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre
karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti,
yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri
giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca
taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil
olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.
(15) Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe
kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.
(16) Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi hâlinde 6100 sayılı Kanunun
397 nci maddesinin birinci fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi hâlinde ise 9/6/1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında
düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın
düzenlendiği tarihe kadar işlemez. (Ek cümle:28/3/2023-7445/36 md.) Arabuluculuk
bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak
icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği
tarihten itibaren iki hafta içinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesi uyarınca menfi tespit
davası açması ve talep etmesi halinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası
hükmü uygulanır.
(17) Arabuluculuk görüşmeleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucuyu
görevlendiren büronun bağlı bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun
yetki alanı içinde yürütülür.
(18) Özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna
başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde, dava şartı
olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz.
(19) İlgili kanunlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin kabul edilen özel
hükümler saklıdır.
(20) Bu bölümde hüküm bulunmayan hâllerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu
Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
Bazı uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/B- (Ek:28/3/2023-7445/37 md.)
(1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması
dava şartıdır:
a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine
ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin
uyuşmazlıklar.
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan
uyuşmazlıklar.
ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar.
(2) Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi,
taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek
suretiyle düzenlenir.
(3) Bu madde kapsamında düzenlenen anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin
şerhin alınması zorunlu olup bu şerh taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından
taşınmazın bulunduğu yer, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı
yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri
bakımından yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli
olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara
uyulup uyulmadığı yönünden denetler; bu kapsamda kurum veya kuruluşlardan bilgi veya
belge talep edebilir ve gerektiğinde duruşma açabilir.
(4) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin verilmesiyle ilgili diğer
hususlar hakkında 18 inci madde hükmü uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Arabulucular Sicili
Arabulucular sicilinin tutulması
MADDE 19 – (1) Daire Başkanlığı, özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk
yapma yetkisini kazanmış kişilerin sicilini tutar. Bu sicilde yer alan kişilere ilişkin bilgiler,
Daire Başkanlığı tarafından elektronik ortamda da duyurulur.
(2) Arabulucular sicilinin tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak
yönetmelikle düzenlenir.
Arabulucular siciline kayıt şartları
MADDE 20 – (1) Sicile kayıt, ilgilinin Daire Başkanlığına yazılı olarak başvurması
üzerine yapılır.
(2) Arabulucular siciline kaydedilebilmek için;8
a) Türk vatandaşı olmak,
b) Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak,
c) Tam ehliyetli olmak,
ç) (Değişik: 12/10/2017-7036/25 md.) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan
dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin
güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet,
irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye
8
5/6/2017 tarihli ve 691 sayılı KHK’nin 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya (ç) bendinden sonra gelmek
üzere (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d) bendi (e) bendi şeklinde teselsül ettirilmiş, daha sonra
31/1/2018 tarihli ve 7069 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu hüküm aynen kabul edilerek
kanunlaşmıştır.
fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini
aklama veya kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan tanıklık ve yalan yere yemin
suçlarından mahkûm olmamak,
d) (Ek: 5/6/2017-KHK-691/9 md.; Aynen kabul: 31/1/2018-7069/9 md.) Terör
örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak,(6)
e) Arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Bakanlıkça yapılan yazılı (…)9
sınavda başarılı olmak,
(6)(7)
gerekir.
(3) Arabulucu, sicile kayıt tarihinden itibaren faaliyetine başlayabilir.
(4) (Ek: 12/10/2017-7036/25 md.) Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabulucuları, görev
yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler ve
listeleri ilgili komisyon başkanlıklarına gönderir. Bir arabulucu, en fazla üç komisyon
listesine kaydolabilir.
Arabulucular sicilinden silinme
MADDE 21 – (1) Daire Başkanlığı, arabuluculuk için aranan koşulları taşımadığı
hâlde sicile kaydedilen veya daha sonra bu koşulları kaybeden arabulucunun kaydını siler.
(2) Daire Başkanlığı, bu Kanunun öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmediğini
tespit ettiği arabulucuyu yazılı olarak uyarır; bu uyarıya uyulmaması hâlinde arabulucunun
savunmasını aldıktan sonra, gerekirse adının sicilden silinmesini Kuruldan talep eder.
(3) Arabulucu, arabulucular sicilinden kaydının silinmesini her zaman isteyebilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Arabuluculuk Eğitimi ve Eğitim Kuruluşları
Arabuluculuk eğitimi
MADDE 22 – (1) Arabuluculuk eğitimi, hukuk fakültesinin tamamlanmasından sonra
alınan, arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesiyle ilgili temel bilgileri, iletişim teknikleri,
müzakere ve uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve davranış psikolojisi ile yönetmelikte
gösterilecek olan diğer teorik ve pratik bilgileri içeren eğitimi ifade eder.
Eğitim kuruluşlarına izin verilmesi
MADDE 23 – (1) Arabuluculuk eğitimi, bünyesinde hukuk fakültesi bulunan
üniversitelerin hukuk fakülteleri, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Adalet Akademisi
tarafından verilir. Bu kuruluşlar Bakanlıktan izin alarak eğitim verebilirler. İzin verilen eğitim
kuruluşlarının listesi elektronik ortamda yayımlanır.
(2) İzin için yazılı olarak başvurulur. Bu başvuruda eğitim programı, eğiticilerin sayısı
ve uzmanlıkları ile eğitim kuruluşu veya eğitim programının finansman kaynakları hakkında
gerekçeli bilgi verilir.
9
12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “ve uygulamalı”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(3) Başvuruda sunulan belgelere dayalı olarak, eğitimin amacına ulaşacağı ve eğitim
kuruluşlarında eğitim faaliyetinin devamlılığının sağlanacağı tespit edilirse, ilgili eğitim
kuruluşuna en çok üç yıl için geçerli olmak üzere izin verilir.
İzin süresinin uzatılması
MADDE 24 – (1) Sicile kayıtlı olan bir eğitim kuruluşu kayıt süresinin bitiminden en
erken bir yıl ve en geç üç ay önce, sicildeki kaydının geçerlilik süresinin uzatılmasını yazılı
olarak talep edebilir. Eğitim kuruluşunun 26 ncı maddeye göre sunduğu raporlardan,
arabuluculuk eğitiminin başarılı şekilde devam ettiğinin anlaşıldığı ve 27 nci maddede
belirtilen sebeplerin bulunmadığı hâllerde, verilmiş bulunan iznin geçerlilik süresi her
defasında üç yıl uzatılabilir. Eğitim kuruluşu, süresi içinde yaptığı başvuru hakkında karar
verilinceye kadar listede kayıtlı kalır.
Arabuluculuk yetki belgesi
MADDE 25 – (1) Eğitim kuruluşları, eğitimlerini başarıyla tamamlayan kişilere
arabuluculuk eğitimini tamamladıklarına dair bir belge verir.
Daire Başkanlığına bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 26 – (1) Eğitim kuruluşları, her yıl ocak ayında bir önceki yıl içinde
gerçekleştirdikleri eğitim faaliyetinin kapsamı, içeriği ve başarısı konusunda Daire Başkanlığına
bir rapor sunar.
Eğitim kuruluşuna verilen iznin iptali
MADDE 27 – (1) Aşağıdaki hâllerde eğitim kuruluşuna verilmiş olan izin, Bakanlığın
talebi üzerine Kurul tarafından iptal edilir:
a) İzin verilebilmesi için aranan şartlardan birinin ortadan kalkmış veya mevcut
olmadığının tespit edilmiş olması.
b) Eğitimin yeterli şekilde verilememesi.
c) Arabuluculuk yetki belgelerinin düzenlenmesinde sahtecilik veya önemli hatalar
yapılması.
ç) 26 ncı maddedeki rapor verme yükümlülüğünün yapılan ihtara rağmen yerine
getirilmemesi.
d) Eğitim faaliyetinin devamlılığının sağlanmadığının tespit edilmesi.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Görevler
Kuruluş ve teşkilat
MADDE 28 – (1) Bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek üzere, Genel
Müdürlük bünyesinde Daire Başkanlığı kurulur.
(2) Arabuluculuk hizmetlerine ilişkin olarak bu Kanunda belirtilen görevleri yerine
getirmek üzere, Bakanlık bünyesinde Arabuluculuk Kurulu oluşturulur.
(3) (Ek: 12/10/2017-7036/26 md.) Arabuluculuğa başvuranları bilgilendirmek,
arabulucuları görevlendirmek ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere
Bakanlık tarafından uygun görülen adliyelerde arabuluculuk büroları kurulur. Adli yargı ilk
derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından, münhasıran bu bürolarda çalışmak üzere bir
yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel görevlendirilir. Arabuluculuk büroları, Hâkimler
ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetim ve denetimi altında
görev yapar. Arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde bu büroların görevi, adli yargı ilk
derece mahkemesi adalet komisyonunca görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri
müdürlüğü tarafından ilgili hâkimin gözetim ve denetimi altında yerine getirilir.
Daire Başkanlığı
MADDE 29 – (1) Daire Başkanlığı, bir daire başkanı, yeteri kadar tetkik hâkimi ve
diğer personelden oluşur.
Daire Başkanlığının görevleri
MADDE 30 – (1) Daire Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Arabuluculuk hizmetlerinin düzenli ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak.
b) Arabuluculukla ilgili yayın yapmak, bu konudaki bilimsel çalışmaları teşvik etmek
ve desteklemek.
c) Kurulun çalışması ile ilgili her türlü karar ve işlemi yürütmek ve görevleri ile ilgili
bakanlık, diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, kamu yararına çalışan vakıf ve dernekler ile uygun görülen gönüllü gerçek ve
tüzel kişilerle işbirliği yapmak.
ç) Arabuluculuk kurumunun tanıtımını yapmak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek,
ulusal ve uluslararası kongre, sempozyum ve seminer gibi bilimsel organizasyonları
düzenlemek veya desteklemek.
d) Ülke genelinde arabuluculuk uygulamalarını izlemek, ilgili istatistikleri tutmak ve
yayımlamak.
e) Arabuluculuk eğitimi verecek kuruluşlar tarafından bu amaçla yapılan başvuru ile
sicildeki kaydın geçerlilik süresinin uzatılması talebinin karara bağlanmasını Bakanlığın
onayına sunmak, arabuluculuk eğitimi verecek eğitim kuruluşlarını listelemek ve elektronik
ortamda yayımlamak.
f) Arabulucu sicilini tutmak, sicile kayıt taleplerini karara bağlamak, 21 inci maddenin
birinci ve üçüncü fıkraları kapsamında arabulucunun sicilden silinmesine karar vermek ve bu
sicilde yer alan kişilere ilişkin bilgileri elektronik ortamda duyurmak.
g) Arabulucular tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanakların
kayıtlarını tutmak ve birer örneklerini saklamak.
ğ) Görev alanına giren kanun ve düzenleyici işlemler hakkında inceleme ve araştırma
yaparak Genel Müdürlüğe öneride bulunmak.
h) Yıllık faaliyet raporunu ve izleyen yıl faaliyet planını hazırlayarak Kurulun
bilgisine sunmak.
ı) Yıllık Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesini hazırlamak.
Kurul10
MADDE 31 – (1) Kurul aşağıdaki üyelerden oluşur:
a) Hukuk İşleri Genel Müdürü.
b) Daire Başkanı.
c) Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından hukuk mahkemelerinde görev yapmakta
olan birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından seçilecek iki hâkim.(8)
ç) Türkiye Barolar Birliğinden üç temsilci.
d) Türkiye Noterler Birliğinden bir temsilci.
e) Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen özel hukuk alanından bir öğretim üyesi.
f) Adalet Bakanı tarafından seçilecek üç arabulucu.
g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir temsilci.
ğ) (Ek: 12/10/2017-7036/27 md.) Kendisine mensup işçi sayısı en çok olan üç işçi
sendikaları konfederasyonunca seçilecek birer temsilci.
h) (Ek: 12/10/2017-7036/27 md.) En çok işveren mensubu olan işveren sendikaları
konfederasyonunca seçilecek bir temsilci.
ı) Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonundan bir temsilci. (8)
i) Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Başkanı.
(8)
(2) Başkan ihtiyaca göre Kurul toplantılarına uzman kişileri çağırabilir.
(3) Kurul başkanı Genel Müdürdür. Genel Müdürün bulunmadığı toplantılarda
Başkanlık görevi Daire Başkanı tarafından yerine getirilir.
(4) Kurul, mart ve eylül aylarında olmak üzere yılda en az iki kez toplanır. Ayrıca,
Başkanın veya en az beş üyenin talebiyle Kurul her zaman toplantıya çağrılabilir.
(5) Kurul üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır. Mazeretsiz olarak art arda iki
toplantıya katılmayan üyenin üyeliği düşer.
(6) Kurulun Bakanlık dışından görevlendirilen üyelerinin görev süresi üç yıldır. Görev
süresi dolan üyeler yeniden görevlendirilebilir.
(7) Başka yerden katılan Kurul üyelerinin gündelik, yol gideri, konaklama ve diğer
zorunlu giderleri 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre Bakanlıkça
karşılanır.
(8) Kurulun çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
Kurulun görevleri
MADDE 32 – (1) Kurulun görevleri şunlardır:
a) Arabuluculuk hizmetlerine ilişkin temel ilkeler ile arabuluculuk meslek kurallarını
10 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde yer alan “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” ibaresi “Hâkimler ve Savcılar Kurulu”
şeklinde değiştirilmiş, (g) bendinden sonra gelmek üzere (ğ) ve (h) bentleri eklenmiş, diğer bentler
buna göre teselsül ettirilmiş ve mevcut (h) bendinde yer alan “Müdürü” ibaresi “Başkanı” şeklinde
değiştirilmiştir.
belirlemek.
b) Arabuluculuk eğitimine ve bu eğitimin sonunda yapılacak olan sınava ilişkin temel
ilke ve standartları tespit etmek.
c) Arabulucuların denetimine ilişkin kuralları belirlemek.
ç) Bu Kanuna göre çıkarılması gereken ve Genel Müdürlük tarafından hazırlanan
yönetmelik taslaklarına, gerekirse değişiklik yaparak son şeklini vermek.
d) Eğitim kuruluşlarının eğitim izinlerini iptal etmek.
e) 21 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında arabulucunun sicilden silinmesine karar
vermek.
f) Arabulucuların ödeyecekleri sicile kayıt aidatını ve yıllık aidatları tespit etmek.
g) Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesini gerekiyorsa değişiklik yapmak suretiyle
onaylamak.
ğ) Daire Başkanlığı tarafından yürütülecek faaliyetlerin etkinliğini artırmak üzere
tavsiyelerde bulunmak.
h) Daire Başkanlığının yıllık faaliyet raporu ve plânı hakkında görüş bildirmek.
ı) Daire Başkanlığının faaliyet planında yer alan konularla ilgili kurum ve kuruluşların
uygulamaya sağlayabileceği katkıları belirlemek.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Ceza Hükümleri
Gizliliğin ihlali
MADDE 33 – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesindeki yükümlülüğe aykırı hareket
ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatinin zarar görmesine neden olan kişi altı aya
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
ONUNCU BÖLÜM
Son ve Geçici Hükümler
Kadrolar11
MADDE 34 – (1) Ekli (1) ve (2) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek
13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerin Adalet Bakanlığına ait bölümlerine eklenmiştir.
Değiştirilen hükümler
MADDE 35 – (1) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 12 nci
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine “Hakemlik” ibaresinden sonra gelmek üzere
“arabuluculuk,” ibaresi eklenmiştir.
(2) 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
a) 137 nci maddesinin birinci fıkrasına “sulhe” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya
arabuluculuğa” ibaresi,
11 Bu maddede yer alan kadrolarla ilgili olarak 22/6/2012 tarihli ve 28331 sayılı Resmi Gazete’ye bakınız.
b) 140 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına “sulhe” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya
arabuluculuğa”, üçüncü fıkrasına “sulh” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya arabuluculuk”
ibaresi,
c) 320 nci maddesinin ikinci fıkrasına “tarafları sulhe” ibaresinden sonra gelmek üzere
“veya arabuluculuğa” ibaresi,
eklenmiştir.
Yönetmelikler12
MADDE 36 – (1) Arabuluculuk eğitimi verecek kuruluşların denetlenmesi ile eğitimin
süresi, içeriği ve standartları, yapılacak olan yazılı (…)(10)
sınavın ilke ve kurallarının
belirlenmesi, arabulucular sicilinin düzenlenmesi ve arabulucularda aranacak koşullar,
arabulucuların denetlenmesi ve izlenmesi ile bu Kanunun uygulanmasını gösteren diğer
hususlar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.(10)
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde
kuruluş ve teşkilatlanma tamamlanır.
(2) Bu Kanunun 31 inci maddesinde öngörülen kurum ve kuruluşlar, Kurulda görev
yapacak temsilcileri Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde Genel Müdürlüğe
bildirirler. İlk üç yıl için Adalet Bakanı tarafından seçilecek üç arabulucu yerine 31 inci
maddenin birinci fıkrasının (ç), (g) ve (ğ) bentlerindeki kurumlar birer fazla temsilci bildirirler.
(3) Arabulucu yerine ilgili kurumlardan bildirilen temsilcilerin Kuruldaki görev süresi
bir yıldır. Adalet Bakanlığı tarafından bu sürenin sonunda seçilecek üç arabulucu ismi Kurula
bildirilir. Bu şekilde seçimi yapılan arabulucular yerlerine atandıkları Kurul üyelerinin görev
sürelerini tamamlarlar.
(4) Birinci fıkrada belirtilen kuruluş ve teşkilatlanmanın tamamlanmasından itibaren
üç ay içinde Kurul toplanır. Kurulun ilk toplantı tarihi, Kurul üyeleri bakımından üç yıllık
görev süresinin başlangıcı olarak kabul edilir.
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, Kurulun ilk
toplantısından itibaren üç ay içinde çıkarılır.
GEÇİCİ MADDE 3- (Ek:28/3/2023-7445/38 md.)
(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanuna eklenen 18/B maddesinin dava şartı
olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk
derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar
hakkında uygulanmaz.
12 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “ve uygulamalı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Yürürlük
MADDE 37 – (1) Bu Kanunun;
a) 28 ilâ 32 nci maddeleri ile geçici maddeleri yayımı tarihinde,
b) Diğer hükümleri ise yayımı tarihinden bir yıl sonra,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 38 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
6325 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren Kanunun/
KHK’nin veya İptal Eden
Anayasa Mahkemesi
Kararının Numarası
6325 Sayılı Kanunun Değişen veya
İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi
KHK/691 20 22/6/2017
7036 2, 4, 6, 8, 13, 15, 17, 18, 20, 28, 31, 36 25/10/2017
7069 20 8/3/2018
7155 3, Beşinci Bölüm, 18/A 19/12/2018
7445
17, 17/A, 18 5/4/2023
17/B, 18/A, 18/B, Geçici Madde 3 1/9/2023
Yorumlar
Yorum Gönder